Yaşam

Kahve uykumuzu nasıl açar? Dr. Ayşegül Çoruhlu’dan altın değerinde bilgiler

Birçok toplumda yıllardır süregele kahve sevgisi, elbette ki Türk toplumunu da etkisi altına almıştır. Eskiden yoğunluklu olarak Türk kahvesi tüketilirken, son yıllarda tüm dünyanın popüler kahvelerini de deneyip sevdik. Bu kendine hayran bırakan içecek, aynı zamanda uyku kaçırmasıyla da ünlüdür. Sabah sınavı olan öğrenciden ertesi gün önemli bir sunumu olan iş insanına herkesin bazı sebeplerle uyanık kalması gerekiyor zaman zaman. İşte o anda yardıma kahve yetişiyor.

Kahve uykumuzu nasıl açar?

Sabahları enerji toplamak için imdadımıza yetişen kahve, gerçekten de enerji verir. Etkisi kişiden kişiye değişse de kahve içmek çoğu insana hem enerji verir hem de uykusunu açar. Kafein içeren bu lezzetli içecek bazen 4-5 bardak içilse de uyku kaçırmaz, bazen de bardak uykunun kaçması için yeterli olur. Metabolizmaya ve daha pek çok şeye bağlı olarak gelişen bu durum için net bir şey söylemek mümkün değil. Gündüz saatlerinde içilen kahve 12 saat sonunda tamamen vücuttan atılır. Kahve içildiği kadar su içmek oldukça önemlidir. Ayrıca aşırı kahve tüketimi migrenden kalp çarpıntısına pek çok istenmeyen sonuca neden olabilir, aman dikkat.

Dr. Ayşegül Çoruhlu, kahvenin nasıl uykumuzu açtığına dair konuştu

Dr. Ayşegül Çoruhlu, “Kahveden bahsedebilmek için öncelikle “Adenosin” adlı molekülü bilmek gerekiyor. Enerji birimimiz olan ATP’dir bu. İçinde üç adet fosfat taşıdığı için maksimum enerji birimidir. Adenosin, beyne “Ben artık çok yorgunum” dedirtiyor. Bu durum bizleri az çalışan bir zihne, yorgunluğa ve uykuya götürüyor. Çok yorgun ve enerjisiz olmak adenosinin beyne kendisini kapatma komutu vermesi olarak düşünülebilir. Kahve içince içindeki kafein beyindeki bu durumu erteliyor. Beyin ve vücut yorgun olduğunu anlamıyor. O yüzden de bizler, zihin olarak bir açıklık hissediyoruz.” diye de ekledi.

Dr. Ayşegül Çoruhlu, gün içinde yemek yenmediği zamanlarda da kahve içerek hem açlığın bastırılabildiğini hem de zihnin konsantrasyon gücü artırıldığını söyledi. “Saat 23.00’da uykuda olmamız gerektiği için bu saate yakın kahve içmemeye çalışmalıyız. Çünkü normalde hem melatonine izin vermemiz lazım hem de gerçekten biraz adenosini artırarak reseptörlerin beyni kapatmasına izin vermeliyiz. Bu saatlere yakın kahve içildiği zaman melatonine rağmen adenosin reseptörleri bağlanmadığından beyin kapama tuşuna basmıyor ve uyku açılıyor. Eğer kişinin karaciğer faz 1 ve faz 2 detoks sistemleri iyiyse onlar geç saate bile içseler kahve hemen kandan çekildiği için uykuya geçebiliyorlar.” diyen Çoruhlu, “Ama çoğu insanın faz 1 ve faz 2 arasında bir yavaşlık vardır ve onlar öğlen 1’den sonra kahve içtiklerinde bu durum gece uykularını bile etkiler. Diyelim ki akşam 6’da bir kahve içildi. Akşam 6 ve gece 11’deki 5 saatte de kafeine ait molekülleri kandan temizleyen, yavaş çalışan karaciğer gene o kişiyi uykusuz bırakır. O yüzden kahve içip uyuyamıyorsanız, ne kadar geri alıp hangi saatte içerek uyuyabildiğinize bakmanız lazım. Ben uykuyu etkilemese bile, kafeinin geç saatte içilmemesini uygun buluyorum çünkü beynin kendini reset etme ve kapatma sistemi olan adenosinin hikayesini bozmamak lazım.” derken, “Babama bir efor testi yapılacaktı. Yani yürürken kalbine bakılacaktı. Fakat yaşlı olduğu için yürüme bandında yürütmediler. Damar içinden ona serumla adenosin verdiler. Yani onun vücudunu ATP değil adenosin ile doldurdular; onu yorgun yaptılar. Sahte bir yorgunluk verildi ki, kalbi bu yorgunluğa ne kadar dayanıyor onu gördüler. Küçük resimde, fosfat bitip adenosin artınca vücut yorulur.” diye sürdürdüğü sözlerini “Vücut yorulduğunda buna hassas olan beyin sistemi kapatıp kendini dinlenmeye alır. Kahve de bu durumla yarışıp size sahte bir enerji verir. Bunu gündüz yapmakta sakınca yokken, kahve içmeyi karaciğer fazlarınızdaki yeterlilik ve yetersizliğe göre uykudan önceki olabilen en erken saate kadar çekmeniz lazım ki gece uyku veriminiz artsın. Bence herkes için ortalama öğleden sonra 3’te bu kahve, çay, yeşil çay faslını kesmelidir ki uyku verimi artsın. Gündüz yemek yendi ama henüz enerjiye dönüşmedi. Biz yemekten sonraki kahveyle, o enerji gelene kadar yine zihnimizi toplayabiliriz.” diyerek sonlandırdı.

Ayşegül Çoruhlu’nun kahvenin uykuyu nasıl açtığıyla ilgili videosuna buradan ulaşabilirsiniz:

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunları da beğenebilirsin

Yaşam

10 saniyenin altında fark ederseniz dahisiniz. Baykuşların arasında gizlenen kedi nerede?

İnsan gözü yanılmalara müsait bir yapıdadır. Bunun nedeni ise beynimizin gördüklerini otomatik olarak tamamlama güdüsüdür. Bir fotoğraf yeterince kafa karıştırıcı
Yaşam

Karınca yumurtası yağı neden yasaklandı?

İstenmeyen tüyler yüzyıllardır kadınların başının derdi. İstenmeyen tüylerden kurtulmak için pek çok yol denenmiştir ancak bunlardan en etkili olan yollardan