70 derde deva: Semizotu
Semizotu 70 derde devadır der atalarımız. Gerçekten de çok özel ve faydalı bir sebzedir. Üstelik her yerde yetişebilen ve genellikle kendiliğinden çıkan bir sebzedir. Semizotu ılıman iklimin görüldüğü yerlerde bolca yetişen bir sebzedir. Ülkemizde özellikle Akdeniz bölgesinde çok fazla yetişmektedir. Ayrıca semizotunun ticari değeri de oldukça yüksektir. Asya, Avrupa, Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde sıklıkla tüketilmektedir. Hem ekonomik hem de sağlıklı bir besindir. Semizotu, haziran ile eylül ayları arasında yetişen bir yaz sebzesidir. Her türlü toprakta kolaylıkla yetişebilen semizotu içerisinde bulundurduğu vitaminler ve minerallerle bağışıklık sistemini güçlendirmektedir. Özellikle yaz aylarında salatalardan çorbalara kadar çoğu yemekte kullanılır ve tüketilmesi vücuda oldukça faydalıdır. Semizotu içinde barındırdığı Omega-3 ile balık yiyemeyenler ve vejetaryenler için olmazsa olmaz bir besindir. Beyin gelişimini desteklediği için küçük çocukların tüketmesi gerekmektedir. Semizotunu haftada en az 2-3 kez tüketmek lazım. Semizotunun faydaları kadar zararları da bulunmaktadır. Çok fazla tüketildiğinde mideye zarar verebilmektedir. Metabolizmayı çok fazla hızlandırdığı için ishale neden olabilir. Bunun dışında çok aşırı tüketildiğinde böbreklerde taş oluşmasına neden olduğu araştırmalarla sabittir. Her şeyin fazlası zarar olduğu için bütün besinleri dengeli ve sağlıklı bir şekilde tüketmemiz en doğrusudur. Peki, semizotunun 70 derde deva olmasını sağlayan faydaları nelerdir?
Semizotunun Faydaları Nelerdir?
Semizotu içerisinde bulundurduğu mineraller ve vitaminler sayesinde bağışıklığı güçlendirmekte ve vücut direncini arttırmaktadır. Bunun yanında semizotu organların işlevlerini daha düzgün yapmalarını sağlamakta ve gözlerin daha iyi görmesini sağlamaktadır. Çok güçlü bir antioksidan görevi gördüğü için damarlanın tıkanmasını engellemektedir.
Semizotu ağız ve akciğer kanseriyle de savaşan ve bizi koruyan bir besindir. Kan oluşumunu hızlandırmakta ve kansızlığa iyi gelmektedir. Ayrıca beyin gelişimine de çok iyi gelmektedir. İçerisindeki Omega-3 sayesinde balık tüketemeyenlerin eksiğini kapatmaktadır. Özellikle küçük çocukların gelişimi için tüketilmesi gerekmektedir.
Semizotu doğal bir ağrı kesici görevi görmektedir. Özellikle baş ağrısına çok iyi geldiği tespit edilmiştir. İçerisindeki maddeler sayesinde vücudumuzun ağrıyan bölgelerine anında müdahale ediyor ve ağrının dinmesini sağlıyor.
Semizotu lifli bir besin olduğu için kilo vermek isteyenlerin tüketmesi gereken besinlerin başında geliyor. Hem karnı tok tutuyor hem de vücudu güçlendirip direncini arttırıyor. Yoğun hayat temposunda ayakta durabilmeyi sağlıyor. Ayrıca semizotu, kemiklerin gelişmesini ve olgunlaşmasını hızlandırmaktadır.
Semizotu içerisinde bulundurduğu vitamin ve mineraller sayesinde egzama gibi vücut problemlerini önlemekte ve bir kalkan görevi görmektedir. Cildin daha pürüzsüz, daha sağlıklı, daha canlı ve daha parlak gözükmesini sağlamaktadır. Ayrıca yanıklara ve enfeksiyonlara da iyi gelmektedir.
Semizotu şeker hastalarının mutlaka tüketmesi gereken bir besindir. Şeker hastalığına çok iyi geldiği tespit edilmiştir. Şeker hastası olan kişilerin semizotunu yemeklerin yanında ya da salata şeklinde tüketmeleri onları daha dinç tutar ve vücut direncini arttırmaktadır.