Farkında olmadan şifa deposunu çöpe atıyoruz. ‘Zeytin çekirdeğinin’ mucizevi özellikleri ve insan sağlığına katkıları nelerdir?
Doğada binlerce yıl yaşayabilen ağaçlar insan sağlığı için çok büyük faydalar taşımaktadırlar. Üstelik pek çok alanda insanlara faydası dokunan ağaçlar çok büyük bir gelir kaynağı da sağlayabilmektedir. İçlerinden bazıları vardır ki hem şifalı olması, hem de ekonomik değerinin olmasıyla diğer pek çok ağaçtan daha ayrıcalıklı bir konuma yükselmektedir. Buna en güzel örnek hiç kuşkusuz zeytin ağaçlarıdır. Doğada binlerce yıl yaşayabilen bu ağaçların pek çok özelliği ve faydaları bulunmaktadır. Binlerce yıldır her dönemde özenle korunan ve bolca yetiştirilen zeytin ağaçları pek çok kültürde, inanışta, örf ve adetlerde kendisine yer bulmaktadır. Örneğin Tevrat’ta ve Kuranı kerimde de adı sıklıkla zikredilen bu ağaç çok bereketli, şifalı ve faydalı bir ağaç olarak tarif edilmektedir. Özellikleri ve faydaları bakımından diğer pek çok ağaca nazaran daha üst konumda olan zeytinin geçmişi ise en az insanlık tarihi kadar çok eskilere dayanmaktadır. Zeytin ağaçlar her dönemde ve her toplumda çok büyük önem gören bir ağaç olmuştur. Verdiği meyvesi ile insanları doyuruyor, yağından yine insanlara şifa veriyor. Ayrıca zeytinyağını kandillere doldurup aydınlatmalarda da kullanan pek çok insan bulunmaktadır. Zeytin baştanbaşa bir şifa deposu olduğundan günümüzden binlerce yıl önce zeytinle alakalı pek çok kanun bile çıkarılmıştır.
Zeytin ağacı kaç yıl yaşamaktadır?
Zeytin ağaçları tarih sahnesine ilk kez milattan önce 4000’li yıllarda ortaya çıkmışlardır. Bugünkü Suriye topraklarında yaşamış olan Samiler tarafından yetiştirilmeye başlanmıştır. Yapılan pek çok bilimsel araştırma neticesinde zeytin ağaçlarının ortalama 1000 küsur yıl yaşadıkları belirlenmiştir. Öyle ki ülkemiz sınırları içerisinde yer alan Manisa ilimizde 1659 yaşında olan zeytin ağacı tespit edilmiştir. Zeytin ağaçlarının bu kadar çok uzun yıl yaşamasını sağlayan şey aslında kök sistemleridir. Çok gelişmiş olan kökleri sayesinde zeytin ağaçları uzun yıllar yaşayabilmektedir. Üstelik bin yaşında da olsalar hala meyve vermeye devam etmektedirler.
Zeytinin ortaya çıkışı ve tüm dünyaya yayılması
Anavatanı Yukarı Mezopotamya ve Güney Ön Asya olan zeytinin doğada ortalama olarak 1200’e yakın çeşidi bulunmaktadır. Bu kadar çok çeşidi olan zeytin ağacı ilk kez Samiler tarafından kullanılmış ve yetiştirilmiştir. Bugünkü Suriye topraklarında yaşamış olan bu halk ilk zeytin toplayıcıları olarak tarihe geçmişlerdir. Samilerden sonra zeytin dünyanın pek çok farklı noktasına taşınmıştır. Bu konuyla alakalı 3 temel görüş bulunmaktadır ki her üçü de çok kuvvetli ihtimallerdir. Zeytinin dünyaya yayılmasındaki birinci yol Mısır üzerinden Tunus ve Fas’a taşınmasıdır. Bu ihtimal oldukça kuvvetlidir. Aynı coğrafyada bulunan bu ülkeler ticaretle sürekli birbirleriyle etkileşim içinde olduklarından bu durum oldukça kabul edilebilir durumdadır. Zeytinin ikinci dünya yolculuğu ise Anadolu’dan Ege adalarına, Yunanistan’a, İtalya’ya ve İspanya’ya taşınmış olmasıdır. Bu yolda çok kuvvetli hatta kesin gözüyle bakılmaktadır. Çünkü sayılan tüm bölgeler eskiden ortak bir yönetimde birleştiği için bu durum oldukça doğaldır ve doğrudur. Zeytinin son dünya yolculuğu ise İran üzerinden Pakistan ve Çin’e taşınmış olmasıdır. Bu ihtimalde çok kuvvetlidir. Özellikle ipek ve baharat yollarının üzerinde bulunması nedeniyle etkileşim çok fazla olmuştur. Bu da tüm ihtimallerin çok olası olduğunu göstermektedir.
Zeytinin önemi nedir?
Zeytin yeryüzünde bulunan ve belki de her toplumda aynı anlamları taşıyan tek ağaç türüdür. Tarih boyunca her dönemde ve her medeniyette zeytin ağaçları çok kutsal kabul edilmiştir. Öyle ki yüce kitabımız Kuranı kerimde de sıklıkla zeytin ağacından bahsedilmektedir. Ayrıca Tevrat’ta da zeytin ağacına atıfta bulunmaktadır. Bunun dışında pek çok metinde, hikâyelerde ve mitlerde zeytine oldukça fazla önem verilmiştir. Zeytin başlı başına şifa kaynağı olduğundan insanlar tarafından binlerce yıl öncesinden bile koruma altına alınmıştır. İlk kez milattan önce 4000’li yıllarda Samiler tarafından yetiştirilmeye başlanan zeytin zamanla tüm dünyaya yayılmış ve yetiştirilmeye başlanmıştır. Ortak anlamlar içermesi bakımından da diğer ağaçlardan kendisini ayırmaktadır. Örneğin zeytin dalının barışı temsil ettiği tüm dünyada bilinen bir gerçektir. Özellikle Antik Yunan ve Roma medeniyetlerinde bu sembol çok fazla kullanılmıştır. Zeytin o kadar önemli görülmekteydi ki bazı imparatorlar zeytinden yapılma taçlar bile giymişlerdir.
Zeytine verilen değeri ve önemi başka bir örnekle ifade edecek olursa Babil kralı Hammurabi’nin Kanunları zeytini korumaya karşı pek çok tedbirler almıştır. Bu tedbirlerden biri “Zeytin ağacını bir yıl içinde iki ayaktan fazla budamanın ölüm cezasına çaptırılacağını söyler” Bu kanun bile aslında zeytine verilen değerin büyüklüğünü bizlere göstermektedir. Bu ve buna benzer daha pek çok kanun bulunmaktadır. Üstelik bu sadece Babil ile sınırlı bir kural değildir. Antik Yunan medeniyetinde de buna benzer kurallar görmekteyiz. Zeytin tarih boyunca çok büyük bir ticari değer olarak görülmüştür. Özellikle zeytinyağının aydınlatma sistemlerinde ve ilaçların yapımında kullanılması zeytin ticaretini çok fazla arttırmıştı. Yapılan pek çok araştırmada zeytin ticaretinin varlığına dair bir sürü kanıt ortaya çıkarılmıştır. Günümüzde de hala aynı hızda devam eden zeytin ticareti özellikle zeytinin yetişmediği yerlere çok fazla ihraç edilmektedir. Geçmişten günümüze hemen hemen her alanda kullanılan zeytin teknolojinin gelişmesiyle beraber pek çok özelliğinin ve faydasının da olduğu tespit edilmiştir. Ancak burada dikkat çeken nokta zeytinin çekirdekleridir. Zira işe yaramaz diye genellikle çöpe attığımız zeytin çekirdekleri aslında zeytinin kendisi kadar çok şifalı ve faydalıdır. Gelişen teknoloji sayesinde bu konuyla alakalı pek çok farklı bilimsel çalışma yapılmıştır. Bu bilimsel çalışmalar neticesinde zeytin çekirdeğinin en az zeytinin kendisi kadar çok faydalı olduğu tespit edilmiştir. Peki, zeytin çekirdeğinin faydaları nelerdir? Zeytin çekirdekleri insan sağlığına iyi gelir mi? Zeytin çekirdekleri nasıl kullanılmalıdır? Hepsi ve daha fazlası için işte detaylar…
Zeytin çekirdeğinin faydaları nelerdir?
- Mide ve bağırsak problemlerine karşı çok etkilidir.
- Çok güçlü bir antioksidandır.
- Vücudu pek çok hastalığa karşı korumaktadır.
- Hücrelerin onarılmasını desteklemektedir.
- Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmektedir.
- Vücudun daha dinç olmasını sağlamaktadır.
- Vücutta bulunan pek çok toksin maddenin (zararlı maddeler) vücuttan atılmasını sağlamaktadır.
- Kansere karşı vücudu savunmaktadır.
- Ülser hastalığına karşı çok etkili olan zeytin çekirdeği bu hastalığın tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır.
- Genellikle erkeklerde meydana gelen prostat hastalığına karşı çok etkili olan zeytin çekirdeği bu hastalığın oluşmasını önlemektedir.
- Kabızlık ve hazımsızlık problemlerine karşı oldukça etkilidir.
- Zeytin çekirdeği öğütülüp tüketildiğinde basura da çok iyi geldiği tespit edilmiştir.
- Doğal bir ağrı kesicidir.
- Sindirim sistemine iyi gelmektedir.
- Vücudumuzda meydana gelen pek çok iltihabı gidermektedir.
Doğada binlerce yıl yaşayabilen en nadir ağaçların başında gelen zeytin ağaçları, yaprakları ve çekirdekleriyle de son dönemlerin en çok konuşulan konularından birisidir. En az zeytin kadar faydalı olan zeytin çekirdekleri çoğu insan tarafından maalesef ki bilinçsizce çöpe atılmaktadır. Ancak yapılan pek çok bilimsel araştırma neticesinde zeytin çekirdeklerinin de çok büyük özelliklere ve faydalara sahip olduğu tespit edilmiştir. Özellikle insan sağlığı açısından çok faydalı olan zeytin çekirdekleri öğütülerek tüketilebilir. Bu şekilde tüketildiğince vücudu kanser hastalığından kolesterole kadar tamamen korumakta ve insanı sürekli dinç tutmaktadır. Pek çok uzmanın da tavsiye ettiği zeytin çekirdekleri bir sürü hastalığın tedavisinde de ahtif olarak kullanılmaktadır.