Starbucks ne demek? Starbucks’ın tarihi

Starbucks ne demek? Starbuck’un tarihi ile ilgili merak edilen pek çok farklı konu söz konusudur. Starbucks’u hiç ziyaret etmemiş olanlar bile adını duymuş veya markasını tanımıştır. Ancak bu durum çok fazla sürpriz bir durum değil. Çünkü Starbucks bugün tüm dünyadaki en ünlü kahve mekanlarından birini temsil ediyor. Markanın potansiyeli o kadar büyük ki uzmanlar, Starbucks’ın Coca-Cola’nın tanınma düzeyine ulaşabileceğine inanıyor.

Starbucks Nasıl Büyüdü?

Starbucks ilk piyasada yer aldığı ilk zamanlarda şu anda olduğu gibi büyük bir işletme değildi. Küçük bir ithal kahve dükkanının nasıl dünyanın en büyük kahve dükkanları zinciri haline geldiğini anlamak pek çok kişinin merak ettiği önemli bir konudur. Özellikle Starbucks Amerikan kahve pazarında devrim yarattı ve ikinci kahve dalgasını ortaya çıkardı. Bu büyümenin altında yatan temel etken ise durmadan geliştirilen kahve içerikleri ve kalitenin hiç kaybolmaması diyebiliriz.

Starbucks’un Hikayesi

Bu şirketin yaklaşık 50 yıllık serüveni uzun ve pek çok farklı gelişmelerle dolu durumdadır. Bu başarı öyküsü Starbucks için oldukça önemli bir katkıdır.

Aslında Starbucks için her şey 1971’de başladı. O dönemde Starbucks Seattle, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tarihi Pike Place halk pazarında sadece küçük bir yerdi. İki profesör, Zev Siegel ve Jerry Baldwin ve yazar Gordon Bowker tarafından kahve tutkuları için kurulmuş bir dükkandı. O dönemde dünyanın her yerinden ithal edilen yüksek kaliteli taze kavrulmuş kahve sattılar. Mağazanın farkı, daha koyu özelikte olduğu için müşteriler için daha dolgun bir kahveyi garanti eden rostosuydu. Kahve çekirdekleri, o zamanki kültürde olduğu gibi evde hazırlanmak üzere pazarlanmıştır.

Şirketin Adı Nereden Geliyor?

Şirketin adı, Kaptan Ahab’ın bir Amerikan edebiyatı klasiği olan Moby Dick’teki ilk arkadaşı Starbuck karakterinden esinlenmiştir. İki kuyruklu bir deniz kızını temsil eden marka, mistik varlığın İskandinav illüstrasyonlarından ilham almıştır.

Hem isim hem de denizkızının çağrıştırdığı fikir iyi seçilmişti. Bu nedenle bu küçük kafeterya sadece romantik bir yer fikrini ve deniz kahve ticareti geleneğini uyandırmakla kalmadı aynı zamanda Starbucks, dünyanın dört bir yanından gelen egzotik kahveleriyle Seattle halkına yeni, beklenmedik ve heyecan verici maceralar sunmuştur.

Howard Schultz ve Starbucks

Kurulduktan on yıl sonra Starbucks’ın Seattle’da 4 mağazası vardı. Kahve demleme makinelerine olan yüksek talep ile şirket, Hammarplast’ın o zamanki yöneticisi Howard Schultz’un dikkatini ve merakını çekti.

Schultz, Starbucks – Coffee, Tea and Spice’ı ziyaret etmek istedi ve ülkenin batı kıyısına bir uçağa bindi. İçeri girer girmez kendisini şaşırtan küçük ve mütevazı bir yerle karşılaştı. Bu yer kahveyi seven biri için mükemmel bir tapınaktı. Dünyanın dört bir yanından kahve çekirdekleri kutuları tezgahın arkasına yığılmış bir durumdaydı. Ve Sumatra Adası’ndan gelen lezzetli kahveyi tattığında, Schultz bu kahvenin bağımlısı oldu. Ertesi yıl, 1982’de Starbucks’a perakende satışlar için pazarlama müdürü olarak katıldı.

Schultz ve Değişiklik Önerileri

1983 yılında Howard Schultz İtalya’ya gitti ve oradaki kahve dükkanlarına aşık oldu. O kültürde Seattle’da çoğaltılabilecek pek çok şey gördü ve bunları denemek istedi.

Ertesi yıl, ilk Caffè Latte Starbucks’ı sunarak sahiplerini denemeye ikna etmeyi başardı. Deneme başarılı olmasına rağmen Starbucks’ın sahipleri, şirketin odağını büyük ölçüde değiştireceğine inandıkları için fikirle birlikte gitmek istemediler. Bu iş için büyük bir potansiyel gören Schultz, 1985 yılında kendi kahve dükkanını kurmak için şirketten ayrıldı.

Schultz tarafından sunulan öneri oldukça basitti. İtalyan havasında mükemmel kahveleri rahat bir yerde sunmak temel öneriydi. Sonuç olarak, Seattle sakinlerinin mağazayı sık sık ziyaret etmeyi alışkanlık haline getirmeleri bekleniyordu. Ve öneri söylendi ve yapıldı. Latte ve mocha gibi içeceklerle tanışan müşteriler, bu yeni kahve içme şekline çabucak aşık oldular.

Starbucks Şirketi

Bu başarı öyle bir başarıydı ki 1987’de Howard Schultz yerel yatırımcıların yardımıyla mağazaları, kahve kavurma tesisini ve Starbucks markasını satın aldı. Kahve dükkanlarına Starbucks adını verdi ve markayı genişletmeye başladı. Chicago ve Vancouver’da mağazalar açtı. O yılın sonunda Starbucks Corporation’ın 17 mağazası vardı. Markanın genişlemesi hızlıydı ve 1994 yılına kadar 425 Starbucks mağazası açıktı.

Bu süre zarfında, Schultz’un dikkatli yönetimi altında çeşitli eylemler gerçekleştirilmiştir. Şirket, ürünleri katalog yoluyla satmak için bir sistem kurmuştu. Seattle Havalimanı’nda lisanslı bir mağaza açarak görünürlüğünü artırdı. Nasdaq Menkul Kıymetler Borsası’nda işlem günü sonunda 273 milyon ABD Doları değerine ulaşan hisseler piyasaya sürüldü. Barnes & Nobles kitapçı zinciriyle verimli bir ortaklık başlattı ve mağazaların içine küçük kahve dükkanları kurdu. Bununla birlikte ilk mağazasını bir arabaya servis sistemi ile açmıştır.

Frappuccino ve Starbucks

1995 yılına tüm Starbucks müşterilerinin kalbini kazanan bir ürüne damgasını vurdu. Bu içecek Frappuccino’dur. Frappé ile cappicino karıştıran içecek The Coffee Connection tarafından yaratıldı ve tescillendi. Bu şirket Starbucks tarafından satın alındı ​​ve içecek menülerine girdi.

Başarı o kadar büyüktü ki, ürün yaz satışlarının %11’ini oluşturuyordu. 1996 yılında şirket, şişelenmiş Frappuccino satışına başladı ve ürüne olan tutku oldukça büyüktü. Amerika Birleşik Devletleri’nde Yılın En İyi Yeni Ürünü ödülünü kazandı. Bugün, Frappuccino yeri doldurulamaz bir içecekten daha fazlası bir özelliktedir. Starbucks’ın yıllık 2,5 milyar dolardan fazla satışından da bu içecek sorumludur. Daha geniş bir kitleye hizmet veren şirket, kısa sürede başarılı içeceğin krema veya kahve bazında sipariş edilebilecek farklı versiyonlarını da yaratmıştır.

Küresel Etki ve Starbucks

1996’nın başlarında Starbucks, görünürlüğünü daha da artıran bir anlaşma yaptı. Ocak ayında şirketin kahvesi tüm United Airlines uçuşlarında servis edilmeye başlandı ve yılda yaklaşık 20 milyon kişilik bir pazara ulaştı. O yıl, Kuzey Amerika dışındaki ilk Starbucks mağazası Japonya’da açıldı. O andan itibaren şirket büyümeye devam etti. Bu durumu takip eden yıllarda şirket, on yıl sonra 1.015 mağazadan12.440 mağazaya çıkmıştır.

2006’da Starbucks mağazaları ABD, Kanada ve Japonya’ya ek olarak 38 pazarda mevcuttu. Starbucks mağazası bulunan 38 ülkede oldukça sevildi ve iyi bir kahve mekanı olamaya devam etti. Starbucks tadı oldukça benimsendi ki şaşırtıcı olarak geri kalmış ülkelerde bile mağaza yer almıştır.

Günümüzde marka genişlemeye devam ediyor ve bugün dünya çapında 80 pazara yayılmış yaklaşık 30.000 mağazası bulunuyor.

Starbucks Tarihi: Bir Motivasyon Kaynağı

Starbucks hikayesinin tamamı, bir fikre duyulan sevginin ve gelişme arzusunun nasıl meyve verdiğini gösterir. Bu istek ile dünya çapında yaklaşık 30.000 mağazada kahve deneyimi sunuluyor. Bu başarı ve ilham öyküsü ile Starbucks pek çok markaya da ilham kaynağı olmuştur. Bu başarıda diğer pek çok markadan ayıran benzersiz özellikler ve gelişmeye açık olan yapı kaynaklık etmiştir.

Bu durum yaklaşık 50 yıllık bu şirketin kültürü ve pazarlaması hakkında bilgi sahibi olmayla anlaşılabilir. Özelikle kahvelerin en iyi çekirdeklerini farklı tekniklerle üreten Starbucks bir başarı merdiveni yaratmış durumdadır. Seattle’da bir zamanlar küçük bir dükkânın yaptığı olağanüstü işler pek çok kişiye ve firmaya örnek olacak ticari davranışlardır.

Starbucks Logosunun Gelişimi

Bu firmanın adı, yansıtıcı ve zeki bir adamı konu alan “Moby Dick” kitabındaki karakterlerden biri olan Starbuck’tan esinlenmiştir.

Logo üzerinde yer alan iki kuyruklu deniz kızı, kurucular tarafından bulunmuştur. Bu logo İskandinav kökenli bu deniz canlısını yansıttığı için oldukça dikkat çekici olmuştur. Bu logo gizemli bir varlığı temsil etmenin yanı sıra iki kuyruk taşıması ikili gücü sembolize eder. Logonun tamamen markayla ilgili olmasının bir başka nedeni de Starbucks’ın ilk konumunun, suyla güçlü bir bağlantısı olan bir liman konumu olan Seattle (ABD) şehrinde olmasıdır. İkinci sebep ise kahvenin şirkete ulaşmak için gemilerle uzun mesafeler kat etmesi ve tıpkı deniz kızı gibi deniz veya su ile daha fazla bağlantı sunmasıdır. Bu sembol İskandinav kültürü için güzelliği, kadınlığı, şehveti ve gizemi sembolize etse de en büyük özelliği baştan çıkarmadır. Ancak Starbucks için bu logo müşterilerin ürünlerine giren kaliteyi ve sevgiyi tanımlaması ve görmesi için bir yol olmuştur.

Bu çok uluslu şirketin amblemi, kuruluşundan bu yana yıllar içinde gelişmiştir. 1971 tarihli ilk logo, daha farklı bir görünüme sahipti. Kahverengi renkli görünümle, “Starbucks – Kahve – Çay – Baharat” isimleriyle başlangıç yapmıştır.

Deniz kızı, ahşap baskı ile ilgili herhangi bir iyileştirme sürecinden geçmemiş, iki kuyruğunu ve göğsünü teşhirde bırakmıştır. 1987’de amblemin renkleri ana renk olarak yeşile ve siyaha dönüşmüştür. İsmi ise “Starbucks – Kahve” olarak kısaltıldı ve deniz kızının göğüslerinde tüyler oluştu ve on durum onu daha ticari hale getirdi. 1992’de tek değişiklik, deniz kızının kesilmesiydi. Sadece göbekten yukarıya doğru gösterilen figür logo haline gelmiştir. 2011 yılında logo daha temiz bir görünüm kazandı. Renk sadece yeşil renkteydi ve deniz kızı tek figürden oluşuyordu. Şirket ismi ise “Starbucks – Kahve” adını kaldırmayı seçti. Bu güne kadar ulaşan logo bu şekilde oluşan temel amblemdir.