2023 yılında altın fiyatları ne kadar olur?
2023 yılı analizlerimize altın ve gram altın fiyat analizi ile devam ediyoruz. Piyasalarda çok önemli gelişmeler var ve bu gelişmeler altın fiyatların seyri açısından hayati öneme sahip.
Şu anda altın fiyatları için bir dönüm noktasındayız ve analizimizde bu önemli faktörleri belirteceğiz. Dünya ekonomileri ile birlikte ülkemizdede zor bir dönem başlıyor. Son iki yılda ne alsanız yükseliyordu ancak önümüzdeki yılda ne alsak düşebilir. Şunu hatırlatalım, finansal piyasalarda dönüşler hep herkesin aynı şeyi düşündüğü zaman olur. Fiyatlar en yukarıdayken herkes dahada artacağını düşünür ve satın alır. Sonra fiyatlar baş aşağı düşer.
Yılbaşına doğru dolar 20 tl’yi deneyebilir
Yılbaşına doğru dolarda bir 20 denemesi görebiliriz ve ardından yoğun satışlar başlayabilir. Gelişmeleri yakından takip edeceğiz ve bunları sizinle paylaşacağız ancak bu sıra temkinli olmakta yarar olabilir. Altın yatırımlarını daha çok uzun vadeli olarak düşünmek gerekli. Dünya piyasalarında meydana gelen finansal dalgalanmalar son 10 yılda boyutunu müthiş derecede artırdı ve profesyonel trader değilseniz, kısa süreli bu dalgalanmaların size kardan ziyade zarar yaratma potansiyeli çok daha fazla.
Amerikan Merkez Bankası’nın 2021 yılı ortasında aniden çark etmesi ile, ONS altın fiyatlarının 2500 dolara giderken aniden durup gerilemesine neden oldu. Merkez Bankası’nın bu politika değişikliği aynı zamanda altın fiyatları için bir dönüm noktası oluşturdu. Burada bir virgül koyup, geçmişe kısa bir dönüş yapalım. Altın fiyatlarının önümüzdeki haftalardaki hareketini anlayabilmemiz için öncelikle altın fiyatlarının pandemi ile birlikte neden yükseldiğini ve altının son 20 yılda değişen rolünü kısaca hatırlayalım.
Çinde salgın haberleri ilk çıkmaya başladığında kimse başta ne olduğunu anlayamadı. Ancak virüs ile ilgili haberler artmaya ve virüs dünyanın çeşitli ülkelerine yayılmaya başlayınca, konu büyük finansal kurumların radarına girmiş oldu. Salgının kısa bir süre içerisinde öldürücü gücünün anlaşılması ve virüse karşı ilaç ve aşı geliştirilememesi dünya genelinde bir korku ortamı yarattı. Dünya on yıllardan beri ilk kez bu derece bir salgınla karşılaşıyordu ve bu salgına karşı hükümetlerde ne yapacaklarını bilmiyorlardı. Ve devamında büyük ekonomik çöküş senaryoları yazılmaya başladı. Bu da yaratılan panik ortamının tuzu biberi oldu. Bu durumun yaratacağı tek bir sonuç vardı oda belirsizlik. Yatırım dünyasında altın her zaman korku, belirsizlik ve siyasi gerilim zamanlarında ön plana çıkmıştır. Dolayısıyla altın fiyatlarının uçması için ortada harika bir neden vardı.
Büyük ekonomik çöküş senaryoları arasında, insanoğlunun kurmuş olduğu finansal sisteminde pek bir değeri kalmadı ama değerli maden değerli madendi. Yüzyıllardan beri bir değer saklama aracı olan altın böylece yeniden ön plana çıkmış oldu ve büyük finansal kurumlar ilgilerini birdenbire altına çevirdiler. Altın yeniden parladı. Bu kurumlar, sermaye piyasalarından çıktılar ve başta altın olmak üzere değerli emtia piyasalarına yöneldiler.
Böylelikle borsalarda %50’ye varan çöküşler görsekte emtia piyasalarında fiyatlar uçtu. İlerleyen süreçte merkez bankalarının, olası bir finansal çöküşü önlemek için piyasayı direk nakit olarak fonlamaları, zaten alevlenen altın fiyatlarının üstüne körükle hava tuttu. Piyasada dolar arzının artması altın değerini doğrudan artıran bir neden. Buraya not düşelim çünkü birazdan altın fiyatlarını artıran bu nedenin, altın fiyatların 2500 dolara tırmanmasınıda nasıl engellediğini anlayacaksınız. Böylece altın fiyatları dalga dalga Kasım 2019’daki 1453 dolardan Ağustos 2020’deki 2075 dolar seviyesine taşındı. Yatırım dünyasının altın kurallarından bir diğeride, geniş kitlelerin ilgisi, fiyatı en hızlı artan yatırım enstrümanına çevrilmesidir.
Altında çok kısa sürede yaşanan bu büyük değer artışı, vatandaşlarında ilgisini birdenbire altına çevirdi. Pandemi ortamının yarattığı boşlukta herkes birdenbire altın alıp satmaya başladı. Ancak bir süre sonra işler değişmeye başladı. Bu konuya birazdan geleceğiz. Altın fiyatları özellikle 2002 ve sonrası dönemde sürekli bir yükseliş trendi içine girmiştir. Bundan önceki dönemde altın yıllarca süren bir düşüş trendi içindeydi. Ocak 1980 ile Ocak 2001 arası, yani tam 21 yıl boyunca altın fiyatları dünya piyasalarında sürekli gerilemiştir veya yatay bir seyir izlemiştir.
Ancak Mayıs 2001 den itibaren altın fiyatları büyük bir yükseliş trendi içerisinde.Bunda yeniden kurgulanmak istenen yeni dünya düzenin etkisi büyük. İkinci dünya savaşının ardından dünya ekonomisi Kapitalist Amerika Birleşik Devletleri ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği arasında iki kutuplu bir düzende işliyordu. Sovyetlerin önünü kesmek için Amerika ve İngiltere liderliğindeki batı paktı Çin, Hindistan, Japonya, Güney kore gibi ülkeleri Rusya’ya karşı kendi elleri ile kalkındırdılar. Böylece bu ülkeler Amerika liderliğinde kapitalist sistemin bir temsilcisi oldular.
Dolar böylece bütün dünyada geçerliliği olan bir para haline geldi. Artık uluslararası ticaretinizi bütün dünyada geçerliliği olan altın yerine dolar ile yapabilirdiniz. 2000 li yıllardan itibaren, Amerika ve İngiltere liderliğindeki dünya ekonomik düzeni darbeler almaya başladı. Rusya, Hindistan ve Çin kendi içlerinde oluşturdukları birliği dahada güçlendirdiler ve Amerika ve İngiltere liderliğindeki batı paktının karşısına dikildiler. Uluslararası bir ülkeyseniz ve dış ticaret yapıyorsanız ya dolarınız olmalı yada altınınız. İşte bu devasa ülkeler doların etkisini azaltmak için altın stoklamaya başladılar. 2000’li yıllardan itibaren altın işte bu yüzden sürekli değer kazandı ve değer kazanmaya devam edecek.
Şimdi gelelim günümüze. Pandemi boyunca Amerikan Merkez Bankası enflasyonun geçici olduğunu savundu ve piyasayı trilyonlarca dolar fonlamaya devam etti. Ancak bir süre sonra kazın ayağının böyle olmadığı ve enflasyonun hiçte geçici olmadığı ortaya çıktı. Enflasyonun geçici olmasını bırakın, bu ülkeler 30-40 yıldır görmedikleri enflasyonu yaşamaya başladılar. İşte bu noktada FED tam anlamıyla bir U dönüşü yaptı. Piyasayı ‘enflasyon geçici’ diyerek yanlış yönlendiren FED, bu yanlışı tam tersi bir politika ile düzeltmeye çalışıyor. Nedir yeni politika: 1- piyasaya sürdüğü aşırı likitideyi geri çekmek ve 2- faiz oranlarını artırarak ekonomiyi soğutmak. İşte FED’in U dönüşü yapması ile birlikte altın fiyatlarının 2500 dolara doğru hareketi bambaşka bir trend içine girdi. FED’in faiz yükselmeye başlayacağını ilan etmesi ile birlikte, hiçbir faiz getirisi olmayan altın satıldı; dolara ve amerikan tahviline geçiş yapılmaya başlandı. Ayrıca FED’in piyasadan para çekmesi nasıl pandemi süresince altın fiyatları artıran bir faktör olarak karşımıza çıkmışsa, bu seferde altın fiyatlarını düşürücü bir faktör olarak karşımıza çıktı.
Piyasada daha az dolar olacağından altının dolara göre göreceli değeri düşmesi gerekliydi. Ve sonuç olarak altın fiyatları pandemi öncesi seviyesine doğru gerilemeye başladı. Amerika’da enflasyon halen kontrol altına alınamadı. FED faiz artırmaya ve piyasadan para çekmeye devam ediyor ve bu bir süre daha devam edecek. Bu durum başlı başına altın fiyatlarının düşmesini gerektiren bir neden. Fiyat hareketlerinin aylık teknik grafiğine baktığımızda burada pek hoş bir görüntü yok. M formasyonu oluşmuşki bu genelde fiyat düşüşü ile sonuçlanan bir formasyondur. Burada 1450 ve 1350 dolar önemli destek bölgeleri olarak görünüyor. Ancak bu düşüşü engelleyebilecek iki ana kriter mevcut. Bunlardan ilki 2023 yılı içinde başta avrupa ve amerika olmak üzere dünya ekonomilerinde bir resesyon beklentisi var. Bir ekonomik durgunluk meydana geldiğinde, bu insanların yaptığı yatırımları tehdit eder. Çoğu durumda, hisse senetlerinin, gayrimenkullerin ve tahvillerin değeri büyük bir darbe alır. Bununla birlikte, altın bir durgunluk sırasında farklı davranma eğilimindedir. Bir durgunluk sırasında, altının değeri artma eğilimindedir. Bu nedenle, durgunluğun getirdiği ekonomik belirsizlik nedeniyle daha fazla insan ‘güvenli’ bir yatırım seçeneği olarak altına yöneliyor. Diğer bir neden ise az önce belirttiğimiz Amerika ve İngiltere liderliğindeki dünya ekonomik düzenine karşı çıkan ülkeler altın düştükçe alımlara devam edeceklerinden burada piyasayı dengeleyici bir unsur oluşturmakta. Bizim tahminimiz teknikteki bu M formasyonu aşağıya doğru 1350 dolar seviyesine doğru kırılıp buradan yeniden yukarı yönlü toparlanacağı şekilinde.
Burada Amerika’dan gelen veri akışı ve FED’in faiz politikasını revize etme zamanlaması bizim için önemli. Tekrar edelim, altın yatırımlarını daha çok uzun vadeli olarak düşünmek gerekli. Dünya piyasalarında meydana gelen finansal dalgalanmalar son 10 yılda boyutunu müthiş derecede artırdı ve profesyonel trader değilseniz, kısa süreli bu dalgalanmaların size kardan ziyade zarar yaratma potansiyeli çok daha fazla.
Şimdi gelelim gram altına. Gram altın fiyatına iki faktör etki ediyor. Bunlar uluslararası piyasalarda belirlenen ONS altın fiyatı ve Dolar/TL kuru. Şimdi kısaca Dolar/TL’nin durumunu konuşalım. Dolar/TL kurunda bir durgunluk ve hatta 14-15 seviyesine doğru bir düşüş görmek, gerçekleşmesi muhtemel senaryolarımızdan bir tanesi. Kısaca, dış ticaret açığının azalacağını, enflasyonun yüzde 10-20 arası düşeceğini ve buna bağlı olarak, kurun yüzde 10-15 değerlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Eğer bu gerçekleşirse kur 14-16 arası bir aralığa girecektir ve bu da gram altın fiyatlarını doğrudan düşüren bir faktör olacak. Toparlarsak kısa vadede hem ONS altın fiyatlarında ve hem de dolar kurundaki gelişmeler bize gram altın fiyatlarında aşağı yönlü baskının devam edeceği yönünde ipuçları veriyor.