Biyografi

Albert Einstein’ın en güzel sözleri. Albert Einstein’ın ilk aşkı kimdir?

Albert Einstein bilimin en ünlü kişilerden biri olmasının yanı sıra Albert Einstein’ın en güzel sözleri de toplum tarafından en bilindik sözlerden olmayı başarabilmiştir. Teknolojini gelişmesi ve sosyal mecraların kullanımın artması ile beraber bazı güzel sözler Albert Einstein’ e ait olmasa bile onunmuş gibi paylaşılabilmektedir.

Albert Einstein Kimdir?

Albert Einstein’ i Dünya, en meşhur fotoğrafı olan dil çıkaran pozu olarak hayal etmektedir. Albert Einstein’ın en güzel sözleri insanlar tarafından araştırılarak öğrenilmektedir. Yaptığı buluşlar ve icatlar doğrultusunda insanların bir kısmı onu cani olarak tanımlarken büyük bir kısmı da dahi olduğunu düşünmektedir. Albert Einstein aslında Dünya’nın en bilinen düşünürlerinden biri olmakla beraber aynı zamanda fizikçi ve matematikçidir.

Einstein’ in bilinen birçok teorisi bulunmakta ve bazı deneylerde, çalışmalar da hala kullanılmaktadır. Almanya’ da doğmuştur fakat Yahudi kökenli bir ailenin çocuğudur. Hemen hemen tüm dahi insanların başına gelen, çocukken akıl azlığı olduğu düşünülmesi ya da okulda öğretmenlerinin tembel olarak nitelendirmesi Einstein’ in de başına gelmiş bir durumdur.

Yaşadığı yüzyıl göz önünde bulundurulduğunda, zeka testi yapılamamış olması ve yüksek zeka belirtilerinin yanlış anlaşılması Einstein’ in hayatının çocukluk evresini oldukça zora sokmuştur. Einstein 15 yaşlarına geldiğinde bir öğretmeni onun yüksek zekalı olduğunu fark ederek, eğitimi için bulunduğu okulun ve eğitmenlerin yetersiz olduğunu söylemiştir. Bu nedenle Einstein 15 yaşına geldiğinde bulunduğu okulu bırakmıştır.

Albert Einstein Sözleri

Bir insanın zekası verdiği cevaplardan değil, sorduğu sorulardan anlaşılır.

Cevapları olan değil soruları olan insanları dinleyin.

Başarılı bir adam olmak için çalışmayın, aksine önemli bir adam olmak için çalışın.

Ön yargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.

Problemleri, onları üreten kafalarla çözemeyiz.

Ben atomu insanlığa hizmet etmek için parçaladım. Onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler.

Sadece iki şey sınırsızdır, evren ve insanoğlunun ahmaklığı, ilkinden o kadar da emin değilim.

İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye ulaşamaz.

Hayat bisiklet gibidir, dengeyi kaybetmemek için ilerlemek gerekir.

Sadece barışçı değil, militan bir barışçıyım. Barış için savaşmaya hazırım.

Dehanın 10′da 1′i yetenek 10′da 9′u da çalışmaktır.

İki şey sonsuzdur; insanoğlunun aptallığı ve evren. Fakat ikincisinden emin değilim.

Bana güvenilen bir sırrı kutsal bir emanet gibi saklarım, ama sırları elimden geldiği kadar bilmemeye çalışırım.

Yüksek ruhlar, her zaman sıradan akılların şiddetli muhalefetleriyle karşılaşırlar.

Bilim atom bombasını üretti, fakat asıl kötülük insanların beyinlerinde ve kalplerindedir.

İfade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır.

İnsanlar bundan 100 sene sonra Gandi diye bir insanın yeryüzünden geçtiğine inanamayacak ve onu bir efsane sanacaklar.

Merakınızın peşinden gidin: “Benim özel bir yeteneğim yok. Yalnızca tutkulu bir meraklıyım.”

3. Dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya savaşında taş ve sopalar olacağını biliyorum.

Sakın sana kötüsün diyenlere aldırma. Bana da geri zekâlısın diyenler oldu. Ve ben atomu parçalayıp ellerine verdim.

Birisinin atom bombası yapmasına yardım etmekten daha kötü sadece bir şey var.O da nazilere atom bombası yapmaları için yardım etmek.

Büyük güce sahip egemen devletler olduğu sürece savaş kaçınılmazdır.

Ben gelecek için hiç bir endişe duymadım. O yeterince hızlı geliyor.

İnsanlığın buluş ruhu, son yüzyılda bize öyle şeyler armağan etti ki; yönetimdeki gelişmeler de teknik gelişmelere ayak uydurabilseydi üzüntüsüz ve mutlu bir yaşama kavuşurduk.

Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.

Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.

Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, delilik var olmuş bir zekânın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekânın var olmamaya devam edişidir…

Bu dünyada beni birkaç kişi anladı, onlar da yanlış anladı.

Gerçeklikle karşılaştırıldığında, bilimde vardığımız düzey ilkeldir, çocuk oyuncağıdır. Ama sahip olduğumuz en değerli şey odur.

Açlıktan karnı guruldayandan dürüst politikacı olmaz.

Dünyanın Kainat’taki biricik meskûn yer olduğunu farz etmek bile düpedüz cehalettir. Yetkili kişileri uçan daireler yoktur – iddiasına sürükleyen tabii bir korku veya beşeri bir kibir ve azamettir.

İlkelerin boğazına dolanıp dibe batmaktansa, oportünist olup suyun üstünde kalmayı yeğlerim.

Matematikçiler, görelilik kuramına el attıktan sonra, ben kendi kuramımı tanıyamaz hale geldim.

Bilim, her günkü düşünmelerimizin saflaşmasından başka bir şey değildir.

İki atı aynı anda süremezsiniz. Bir şeyler yapabilirsiniz ama her şeyi yapamazsınız. Şimdiye odaklanın ve bütün enerjinizi şu anda yaptığınız işe verin.

Hayatı yaşamanın iki yolu vardır: biri hiçbir şeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri her şeyin mucize olduğunu düşünmek.

Mutlu olmak istiyorsan, bir amaca bağlan; insanlara ya da eşyalara değil.

Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışır, diğerleri kendilerini daha basit konulara adarlar, örneğin görelilik kuramına…

Büyük güce sahip egemen devletler olduğu sürece savaş kaçınılmazdır.

Tabiatta öylesine yüksek bir akıl kendini gösteriyor ki, insanın en ince düşünceleri ve buluşları bu aklın yanında sönük bir gölge gibi kalır.

Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır.

Yolculuk etmeyi seviyorum ama varmaktan nefret ederim.

Akıllı ve iyi niyetli insanlara özgü bir ada olması için neler vermezdim; öyle bir yer olsa ben bile vatansever kesilirdim.

Bilgi deneyimden gelir, bilgi malumat değildir. Bilmenin tek yolu deneyimlemektir.

Günde yüz kez kendime iç ve dış yaşamımın, yaşayan ya da ölü başka insanların emeğine dayandığını hatırlatıyorum; çok derinlere dalmadan günlük yaşamdan biliyoruz ki, bir insan başkaları için vardır.

Eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalandır.

Gerçeği aramak onu elde etmekten daha kıymetlidir.

Savaş insan toplulukları arasındaki çatışmanın en azgın biçimidir; aynı zamanda en trajik.

Eğer ne yaptığımızı biliyor olsaydık, buna araştırma denmezdi öyle değil mi?

Bugüne odaklanın, güzel bir kızı öperken düzgün araba kullanan birisi, öpücüğe hak ettiği dikkati vermiyor demektir.

Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır.

Bir insanın zekası cevaplarından değil; sorduğu sorulardan anlaşılır.

Bir kum tanesinin sırrını çözmeyi başarsaydık, bütün dünyanın sırrını öğrenmiş olurduk.

Hata yapın: “Hiç hata yapmamış bir insan yeni bir şey denememiş demektir.”

Bir insanın zekâsı verdiği cevaplardan değil; soracağı sorulardan anlaşılır…

Uzay insanoğlu için çok karmaşıktır. uzayda insan kocaman bir kütüphanedeki minicik bir çocuğa benzer, çocuk orda ki kitapların yazıldığı bin bir çeşit dili anlamaz, nasıl yazıldığını da anlamaz, dikkatini çeken şey o kitapların karmaşık dizilişindeki ahenktir ve insan oğlu da uzayın ahengini çözmeye çalışabilir ancak.

Görelilik kuramım başarıyla kanıtlanırsa Almanya benim bir Alman olduğumu iddia edecek, Fransa ise dünya vatandaşı olduğumu açıklayacaktır. Kuramım gerçek dışı çıktığında ise, Fransa bir Alman olduğumu söyleyecek, Almanya ise bir Yahudi olduğumu açıklayacaktır.

3. Dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya savaşında taş ve sopalar olacağını biliyorum.

Kuantum mekaniği konusunda çok çalışmak gerekir. Ama, içimden bir ses bana bunun her şeyin çözümü olmadığını söylüyor. Bu teoriyle birçok şey açıklanıyor; ama hala O’nun sırrını çözebilmiş değiliz. Ben yine de, O’nun zar atıp kumar oynadığını, hiç mi hiç zannetmiyorum.

İnsanlığın buluş ruhu, son yüzyılda bize öyle şeyler armağan etti ki; yönetimdeki gelişmeler de teknik gelişmelere ayak uydurabilseydi üzüntüsüz ve mutlu bir yaşama kavuşurduk.

Matematikçiler, Görelilik Kuramına eI attıktan sonra, ben kendi kuramımı tanıyamaz hale geldim.

Tanrı sözcüğü benim için insanın zaaflarının bir ifadesi ve ürünü olmanın ötesinde bir anlam taşımıyor. İncil de yüce bir kitap ama yine de ilkel efsanelerden oluşan bir koleksiyon ve aynı zamanda oldukça çocukça.

Albert Einstein’in Eğitim Hayatı Nasıldı?

Almanya doğumlu olan Albert Einstein eğitiminin ilk yıllarını Almanya’nın bir şehri olan Münih de geçirdi. Okula henüz başlamadan önce çok fazla konuşma zorluğu yaşıyor hatta konuşamıyordu. İlkokul çağı geldiğinde fazla dindar olmayan anne ve babası tarafından, evlerinin yakınında bulunan Katolik Hristiyan ilkokuluna gönderildi.

Daha sonra lise ve yüksek öğretimini İsviçre’ ye giderek tamamladı. Okurken karşılaştığı maddi sıkıntılar sebebi ile çalışmak zorunda kalan Einstein döneminin patent ofislerinden bir tanesinde müfettiş olarak görev yapmıştır. 1905 senesinde ardı ardına tam 4 adet makale yayımladı. Yayımladığı makaleler üzerine tekrar Almanya’ya dönmesi rica edildi ve geri dönerek çalışmalarına devam etti.

Yaptığı çalışmalar netice gösterdi ve Nobel fizik ödülüne sahip oldu. Fakat ilerleyen yıllarda nazi hükümetinin iktidara gelmesi nedeniyle Almanya’yı terk etmek durumunda kaldı. Almanya’dan çıkan Einstein ABD ye yerleşti. Geri kalan tüm hayatını Amerika’da geçirerek yaşadığı eyalette hayatını kaybetti.

Albert Einstein Almanya Vatandaşlığından Neden Çıktı?

Almanya’nın aşırı milliyetçi olması ve disiplin konusunda katı olması Einstein’ i oldukça sıkmaktaydı. Nazi hükümeti o dönemde özellikle Yahudiler üzerinde soykırım yapmakta ve zor günler yaşatmaktaydı. Yahudi halkı Alman vatandaşı olsun ya da olmasın evlerinden çıkarılıyordu. Bu bağlam da oldukça fazla film çekilmiş ve kitaplar yazılmıştır. Albert Einstein’ın en güzel sözleri arasında ırkçılığa karşı söylediği cümleler de yer alabiliyor. Einstein’ in eğitim için İsviçre’ye gittiği dönemde Alman vatandaşları için zorunlu askerlik durumu söz konusuydu.

Almanya’nın ırkçı politikasından hoşlanmayan ve Alman vatandaşı olarak zorunlu asker hizmeti görevini yerine getirmek istemeyen Einstein babasına mektup yazarak, Alman vatandaşlığından çıkmak isteğini ve İsviçre vatandaşı olmak istediğini belirtti. İsviçre vatandaşlığına kabul edilmesi için bazı şartları yine getirmesi gerekiyordu. Yapılan kabul sınavlarını büyük başarılar ile geçmeyi başararak İsviçre vatandaşlığına kabul edildi.

Albert Einstein’in İlk Aşkı Kimdir?

Einstein politeknikte bulunduğu yıllarda ilk defa aşık olacağı ve ilk eşi olacak Sırp asıllı Mileva ile tanışmıştı. Albert Einstein’ın en güzel sözleri arasında Mileva için birçok cümle bulmak mümkündür. O dönemde Mileva önce eczacılık fakültesini bitirip daha sonra fizik bölümüne geçmişti. Böylelikle Einstein’ in sınıf arkadaşı olan Mileva aynı dönemde sevgilisi oldu.

İlerleyen dönemde hayatlarını evlilik ile devam ettiren çift arasında bazı problemler olsa da genel itibariyle birbirlerine olan aşkları sayesinde evlilikleri bir süre devam etti. Evliliklerinde oluşan en büyük problemler Albert’in Mileva dan istediği ya da istemediği şeyler olmuştur. Albert evlilik konusunda kurallar koymaya başlamış ve eşinin bu kurallara riayet etmesini özellikle tembihlemişti. Bu kurallar aslında normal bir evlilik için oldukça sıra dışı ve uygulanması zor kurallardı.

Bu kuralların bazıları şu şekilde sıralanabilir;

  • Mileva Albert Einstein’ den sevgi beklemeyecek bunun için tepki koymayacak
  • Albert çalışırken kendisini kati surette rahatsız etmeyecek
  • Tek eşliliğin zor olduğunu ve mümkün olmadığını düşünen Albert için bu konu da baskı uygulamayacak olası bir durumda sessizliğini koruyacak
  • Albert çalışmak istediği zaman oturma odasını ya da çalışma odasını itiraz etmeden ona bırakarak dışarı çıkacak

Albert Einstein’ in kurallarında her ne kadar alman hükümetinin kuralcılığını beğenmese de kendi üzerinde ve sosyal yaşamında etkileri olduğu görülüyordu. Albert Einstein Mileva ile evlenmeden önce kurallarının yazılı bir şekilde dile getirerek onu durumdan haberdar etmiştir.

Albert Einstein in Diğer Evlilikleri Nelerdir?

Mileva ile evlilikleri sonlandıktan sonra, Mileva’ nın kuzeni olan Elsa ile tekrar evlendi. Mileva ile ilişkisi deva ederken Elsa ile aşk yaşamaktaydılar. Elsa ile evliliğinden hiç çocuk sahibi olmadı.

Albert Einstein’in Sanatla Arası Nasıldı?

Albert Einstein’ in annesi Pauline çok yetenekli bir piyanistti. Çocuklarının da kendisi gibi sanat ile bağlarının olmasını isteyen Pauline erken yaşta onların müzik eğitimlerine başlamıştır. Albert Einstein henüz altı yaşındayken keman dersleri alamaya başlamıştır.

Kemen derslerine yaklaşık 10 yıl kadar devam eden Einstein’ in en sevdiği sanatçılar arasında Mozart bulunmaktaydı. Mozart bestelerini çok sevdiği için birçoğuna hakimdi ve kemanı ile bu besteleri çalmaktan keyif alırdı. Yine de keman çalma konusunda profesyonelleşememiş ve amatör bir kemancı olarak kalmıştır.

Albert Einstein
Albert Einstein

Albert Einstein’in En Popüler Çalışmaları Nelerdir?

Albert Einstein’ in çalışmaları günümüzde hala faydalanılmakta ve oldukça ses getiren çalışmalar olmaktadır. Çalışmalarının birçoğu fizikçiler tarafından hala kabul görülerek kullanılmaktadır. Bilinen en popüler çalışması özel görelilik kuramı olmakla beraber, genel görelilik kuramı, kütle-enerji eşitliği ve fotoelektrik etki çalışmaları da bulunmaktadır.

Albert Einstein’in Politik Görüşleri Nasıldı?

Nazi yönetiminin iktidarın başına geçmesi ve Yahudilere olan baskısını hızla artırması sonucunda Atatürk’ e mektup yazarak bilim adamlarının Türkiye’ ye kabul edilmesini sağlamıştır. O dönemde Türkiye’ ye gelen bilim adamları yaptıkları çalışmalarla Türkiye’ ye çok büyük katkılar sağlamışlardı.

Yahudilerin kendi ülkelerinin olması gerektiğine gönülden destek vermiş ve devlet kurulmasını desteklemiştir. Fakat Yahudilere ait bir ordu kurulması fikrine daima karşı çıkmış, kan dökmeden çift uluslu bir devlet olarak Araplarla yaşanılabileceği düşüncesini savunmuştur.

Albert Einstein’in Dini Görüşü Nasıldı?

Albert Einstein’in bazı röportajlarında kendisinin hiçbir dine mensup olmadığını ve dinlerin insanların batıla inanmaları olduğunu düşündüğünü görürüz. Ailesi Yahudi bir aile olmalarına rağmen dindar Yahudilerden değillerdi. Dinlerinin getirilerine sıkı sıkı bağlı olmamaları çocuklarını da bu bağlamda sıkı olarak yetiştirmediklerini göstermektedir.

Albert Einstein’ in Hristiyan okuluna giderek orada bazı zorluklar yaşaması da yine dini görüşlerinin şekillenmesine neden olmuş olabilir. Fakat Einstein’ in bazı konuşmalarında ateist ve deist olabileceğine yönelik sözleri bulunmaktadır. Kendisinin dini fikirleri ve inancı günümüzde hala tartışma konusu olarak sürdürülen bir sır olarak kalmıştır.

Popüler Yeni Kültür de Einstein’in Yeri Nasıldır?

Albert Einstein’ in tam 72. Yaş gününde çektirdiği dilini çıkarmış olan fotoğrafı Dünya’ da en popüler olduğu fotoğraftır. İleri de tarihin en büyük fizikçisi olarak seçilen Einstein hala daha en büyük fizikçilerden biri olarak kabul edilmektedir. Kendi şahsına münhasır olan saç tarzı, mimikleri ve hareketleri hala taklit edilmektedir. Kendisine ait olan bazı sözler ve cümleler popüler kültürde de yerini alarak kullanılabiliyor.

Einstein ve Atom Bombası Arasındaki Bağlantı Nedir?

Albert Einstein atom enerjisinin silahlar üzerinde de kullanılabileceği ön görüsüne dayanarak çalışmalarını başlatmaktaydı. Çalışmalarının başlarında gazeteye verdiği röportajda atom bombasını savunduğu görülmüştür. Çalışmalarını tamamlaması sonunda ABD başkanından bu bombayı insanları öldürmek amacıyla kullanmayacağına dair söz almıştır.

Fakat sözü aldığı başkanın ölümü ve yerine başka birinin gelmesi neticesinde ABD Japonya ile savaşlarında atom bombasını kullanmıştır. Ağır kayıplara ve hasarlara sebep olan atom bombasının etkileri günümüzde bile görülmeye devam etmektedir. ABD’nin atom bombasını kullanması Albert Einstein’ i çok rahatsız etmiş ve bu konu ile ilgili ‘’keşke bilim adamı olacağıma çilingir olsaydım’’ dediği bilinmektedir.

Yorum yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bunları da beğenebilirsin

Biyografi

Yonca Evcimik kaç yaşında, Yonca Evcimik kimdir?

Döneminin en popüler isimlerinden bir tanesi olan Yonca Evcimik, son dönemlerde arama motorlarında sıklıkla aratılan başlıklar arasında yer alırken, Yonca
Biyografi

Hatay’dan İstanbul’a ve oradan da tüm dünyaya açılan efsane: CZN Burak kimdir?

Ülkemiz çok eski medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir coğrafya olduğu için en çok yemek kültürü gelişmiştir. Tarihten bu yana Anadolu