Aya Yorgi kilisesine nasıl gidilir? Tarihi ve ziyaret saatleri
Gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seven insanlar genel olarak tarihi yerler görmeyi severler. Bu nedenle de ülkemizde kök salmış ve her kültürden insana hitap eden bazı tarihi mekanları görmek adına nereye nasıl gidileceğini araştırırlar. Mutlaka ve mutlaka görülmesi gereken bu tarihi yerlerden biri olan ve tarih boyunca ülkemizde yaşamış farklı kültürlerin izlerinden bir olan Aya Yorgi kilisesi de kesinlikle görülmesi gereken bir yer.
Aya Yorgi kilisesi tarihi
Osmanlı döneminde azınlık olarak yaşayan Rum halkı tarafından kurulmuş olan Aya Yorgi Manastırı ya da Aya Yorgi Kilisesi olarak bilinen bu yapı, 1751 yılında inşa edilmiştir. Daha çok karşılaşacağımız türde olan büyük kilise ya da manastırların aksine bir şapel gibi daha küçük olan iki katlı bu kilise, kiremit örtülü taş bir yapıdır. Kilise çanının arka kısmında yer alan kilise yapısı ise Yeni Aya Yorgi Kilisesi olarak bilinir ve 1905 tarihinde inşa edilmiştir. Aya Yorgi Kilisesi 17,51 yılında inşa edildiğinden beri kullanımda olup, Yeni Aya Yorgi Kilisesi ise 1909 tarihinde kullanıma açılmıştır. Bir Osmanlı dönemi mimarisi olan Aya Yorgi Kilisesi Büyükada’da yer almaktadır.
Adını 3. yüzyılda inancından dolayı öldürülen Aziz Georgios ya da daha çok bilinen Aya Yorgos’tan alan bu manastır bir rivayete göre ise M.S 963 yılında inşa edilmişti. Bizans İmparatoru Nikifors Fokas tarafından inşa edildiği rivayetini destekleyen 1158 yılında Bizans İmparatoru Manuil Komninus tarafından yazılan fermanlarda günümüzdeki İstanbul adalarından ve burada yer alan bir Kodano yani manastırdan bahsediliyor ve tarihçilere göre buraya Aya Yorgi Kodanosu ismi veriliyormuş.
Aya Yorgi Kilisesi’ne nasıl gidilir?
Büyükada’da yer alan Aya Yorgi Manastırı ya da Kilisesi olarak bilinen bu tarihi mekanı ziyaret etmek isteyenlerin tercih edebileceği ulaşım yolları bulunuyor. Büyükada’ya kara ulaşımı olmadığı için toplu taşıma araçları ile gitmeniz gerekiyor. bu araçlara binmek için ise Kabataş, Beşiktaş ya da Kadıköy’de yer alan iskelelerden deniz otobüslerine binmeniz gerekiyor. Belirli bir sefer saati bulunan bu deniz otobüslerine ya da vapurlara binerek Büyükada’ya ulaştığınızda ise bisikletli ulaşım kullanarak Aya Yorgi Kilisesi yoluna kadar ilerleyebilirsiniz. Ancak Aya Yorgi Kilisesi’ne ulaşacağınız yokuşa geldiğiniz zaman yaya olarak ilerlemeniz gerekiyor, bisiklet bu yokuşu çıkamayacaktır.
Aya Yorgi Kilisesi ziyaret saatleri
Aya Yorgi Kilisesi’ne ulaştığınız zaman ziyaret saatleri içerisinde olduğunuzdan emin olmanız gerek. Bu nedenle en sağlıklısı sabah erken saatlerde Büyükada seferi yapan deniz otobüsü ya da vapurları yakalayarak Büyükada’ya doğru yola çıkmak olacaktır. Aya Yorgi Kilisesi’ni haftanın 6 günü saat 16:00’a kadar ziyaret edebilirsiniz. Ancak Pazar günleri kilisede dini ayinler yapılması neden ile ziyaretçiler kabul edilmemektedir. Daha sakin bir ziyaret ve daha rahat bir gezi için Aya Yorgi Kilisesi’ne herhangi bir işiniz yoksa hafta içi günlerde ziyaret gerçekleştirmek en doğrusu olacaktır.
Aya Yorgi Kilisesi’ne giriş paralı mı?
Ziyaretçiler haftanın her günü Aya Yorgi Kilisesi’ni ziyaret etmek için farklı yerlerden Büyükada’ya geliyorlar. Bu nedenle de en çok merak edilenler arasında Aya Yorgi Kilisesi’ne girişlerin ücretli olup olmadığı yer alıyor. Aya Yorgi Kilisesi hem haftanın 6 günü ziyaret edebileceğiniz ve hem de girişlerinde ziyaret ücreti ödemeyeceğiniz bir kilise, Yani Aya Yorgi Kilisesi’ne giriş tamamen ücretsiz.
Aya Yorgi Kilisesi hikayesi
Aya Yorgi Kilisesi’nin tarihi olduğu gibi bir de hikayesi bulunuyor. Dilden dile ve nesilden nesle aktarılan bu hikaye ise şu şekilde:
Erken Bizans döneminde yani M.S 900 ve 1002li yıllarda Bizans toprağı olan Büyükada işgale uğramıştır. İşgal esnasında kilisenin papazları kutsal eşyaları daha sonra çıkarmak üzere toprağın altına gömerler. Fakat çıkarmak için fırsatları olmaz ve kutsal eşyalar bilinmeyen bir toprağın altında gömülü şekilde kalır. Çok uzun yıllar sonrasında bir çoban rüyasında bu kutsal eşyaları görür. Rüyasında bir aziz çobanı bilmediği bir yere çağırmaktadır. Çoban uyandığında azizin kendisini çağırdığı yere gide. Çıplak ayakla dik bir yokuşu çıkar ve bir çan sesi duyar. Çan sesi duyana kadar yokuş çıkmaya devam eden çoban çan sesini duyduğunda ise durup toprağı kazmaya başlar. Toprağın altından pek çok kutsal eşya ile birlikte kilisenin simgesi ikona çıkartılır. İnanışa göre kiliseye 23 Nisan ve 23 Eylül arasında kiliseye çıplak ayakla ve hiç konuşmadan çıkan kişiler yarı hacı olmaktadır. Bunun yanı sıra bu tarihler arasında yapılan ziyaretlerin sevabının daha çok olduğu da söylenir.