Ayasofya Neden Hâlâ Ayakta? Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’dan İstanbul Depremi İçin Net Tarih

Türkiye, jeolojik konumu nedeniyle tarih boyunca birçok yıkıcı depreme maruz kalmıştır. Son yıllarda, özellikle İstanbul ve çevresinde beklenen büyük depremle ilgili çeşitli tahminler ve uyarılar gündeme gelmektedir. Bu bağlamda, Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan‘ın değerlendirmeleri dikkat çekmektedir.
İstanbul Depremi İçin 2045 Tahmini
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Marmara Bölgesi’nde beklenen büyük depremin 2045 yılından önce gerçekleşmeyeceğini öngörmektedir. Bu tahmin, geliştirilen algoritmalar ve bölgedeki sismik aktivitelerin analizine dayandırılmaktadır. 1999 yılında gerçekleşen 7.6 büyüklüğündeki depremin ardından, Marmara’da önemli bir gerginlik boşalması yaşandığını belirten Ercan, yeni bir büyük depremin oluşabilmesi için en az 100 yıl geçmesi gerektiğini ifade etmektedir.
Marmara’da Beklenen İki Deprem
Ercan, Marmara Bölgesi’nde iki ayrı deprem beklediğini ifade etmektedir. İlk depremin, Küçükçekmece‘nin 25 kilometre güneyinde, yaklaşık 6.4 ila 6.7 büyüklüğünde ve 7 kilometre derinlikte olacağını öngörmektedir. İkinci depremin ise Marmara Ereğlisi önünde, 7 ila 10 kilometre derinlikte ve 7 ila 7.2 büyüklüğünde olacağını tahmin etmektedir. Bu depremler doğrudan Tekirdağ, Büyükçekmece ve Saros Körfezi çevresini etkileyecektir.
Ayasofya’nın Depremlere Dayanıklılığı
Ayasofya, 6. yüzyıldan bu yana yaklaşık 12 yıkıcı deprem görmüş olmasına rağmen ayakta kalmayı başarmıştır. Ercan, Ayasofya’yı yıkabilecek büyüklükte bir depremin yaklaşık 7 büyüklüğünde olması gerektiğini belirtmektedir. Bu, uzun süredir Eminönü Yarımadası önünde böyle bir depremin yaşanmadığını göstermektedir.
İstanbul’da Riskli Bölgeler ve Nüfus Yoğunluğu
Ercan’a göre, İstanbul’un bazı bölgeleri diğerlerine kıyasla daha büyük risk taşımaktadır. Özellikle Fatih, Zeytinburnu, Küçükçekmece, Avcılar, Bahçelievler, Büyükçekmece gibi yerleşim alanları yüksek risk grubundadır. Türkiye’de kilometrekareye düşen ortalama kişi sayısı 110 iken, İstanbul’da bu oran 3.000 kişiye ulaşmaktadır. Bu yoğunluk, olası bir depremin etkilerini dramatik şekilde artırmaktadır.
Depremden Korunma Önlemleri
- Güvenli yapılarda yaşamak: Depreme dayanıklı ve yönetmeliklere uygun inşa edilmiş binalarda oturmak büyük önem taşır.
- Mobilya ve eşyaların sabitlenmesi: Deprem sırasında devrilme riski taşıyan eşyaların sabitlenmesi gerekir.
- Acil durum planı oluşturmak: Aile bireyleriyle birlikte deprem sırasında ne yapılacağını belirlemek ve uygulamalı olarak çalışmak gerekir.
- Deprem çantası hazırlamak: Temel ihtiyaçların bulunduğu bir çanta acil durumlar için hayati önem taşır.
- Deprem sigortası yaptırmak: Maddi zararların karşılanması açısından önemlidir.