Dünyanın yedi harikasından biri olan Mısır piramitleri nasıl inşa edildi? Artık bir gizem değil! İşte gizemlerin perde arkası
Antik dünyanın en gelişmiş uygarlığı hiç kuşkusuz Mısır medeniyetiydi. Mısır medeniyeti Nil Nehri dolaylarında kurulmuş ve etrafı çöllerle çevrili olduğu için genellikle kendi kültürünü muhafaza edebilmiş bir toplumdu. Etrafının çöllerle ve doğal sınırlarla çevrili olması onun dış saldırılara karşı korunmasını da sağlamıştı. Bu sayede Mısır uygarlığı kendi içinde gelişmiş ve tüm dünyayı etkilemeyi başarmıştır. Günümüzden binlerce yıl öncesinde yaşamış olan bu medeniyet Kuzey Afrika topraklarında kurulmuştu. Eskiden insanlar su kaynaklarına yakın yerlerde yerleşim kurar ve gelişirlerdi. Çünkü su yaşamın temelini oluşturuyordu. Nitekim Antik Mısır uygarlığı da bu şekilde kurulmuştur. Nil Nehrinin yanında kurulan bu medeniyet verimli toprakları sayesinde çok kısa sürede gelişmeler kaydetmiştir. Özellikle dünyayı matematikte, fizikte, kimyada ve mimaride çok fazla etkilemişlerdi. Ayrıca astronomi (Gök bilimi) biliminde de çok ileri seviyedeydiler. Nil Nehrinin zamanın belli dönemlerinde sürekli taşması sebebiyle zamanı günlere, haftalara, aylara ve yıllara bölerek güneş esaslı takvimi oluşturdular. Ayrıca Nil Nehrinden taşan sular tarlaların sınırlarını değiştirdikleri için matematikte çok ilerleme kaydettiler ve pek çok matematiksel terimi dünyaya armağan ettiler. Bunun dışında ölülerini bozulmadan korumak için mumyalama yöntemini uygulamaktalardı. Bu da kimyanın temellerini atmaktaydı. Pek çok alanda gelişme göstermişler ve tüm dünyaya örnek olmuşlardı. Tüm bu saydıklarımızın dışında Antik Mısırın en çok bilinen özelliği hiç kuşkusuz piramitlerdir. Mısır Medeniyeti denilince akla ilk gelen şey genellikle piramitlerdir. Bu piramitlerin pek çok özelliği ve çeşidi bulunmaktadır.
Antik Mısır medeniyeti pek çok alanda gelişmeler kaydetmişti. Bu gelişmelerin başında da mimari alandaki eserleri olmuştur. Özellikle yapılan piramitler, heykeller, tapınaklar ve daha pek çoğu hala gizemini korumaktadır. Ağırlıkları ortalama 30 ton olan blok taşların taşınması, yerleştirilmesi ve belkide en önemlisi binlerce yıldır hiç bozulmadan günümüze kadar gelmesi Antik Mısır medeniyetinin ne denli ileride olduğunu göstermektedir. Antik Mısır medeniyeti kendi içerisinde pek çok hanedan tarafından yönetilmiş bir ülkeydi. Tarihte çok önemli yer tutan bu ülke çoğu zaman komşu coğrafyaların kaderini belirlemiş bir ülkeydi. Özellikle Hitit medeniyeti ile yapılan savaşlarda Suriye’nin ve komşu ülkelerin kaderi belirlenmişti. Aynı zamanda Antik Mısır medeniyeti tarihin ilk yazılı antlaşması olan Kadeş Antlaşmasını da imzalamış bir ülkeyi. Hititler ile yapılan savaşların sonucunda imzalanmıştır. Günümüze de gelmiş olan bu antlaşma hiç kuşkusuz dünya tarihi açısından da çok önemli bir yere sahiptir.
Antik Mısır uygarlığı kendi içerisinde farklı hanedanların tahta çıkmasıyla yönetilmiş ve ona göre düzenlemeler yapılmış bit ülkeydi. Tıpta, astronomide, kimyada, matematik ve geometrideki ilerlemelerinin ve başarılarının yanında mimari alanda da tüm dünyada eşi benzeri olmayan pek çok ilke imza atmışlardır. Bu mimari eserler öylesine devasa ve büyüktü ki bu denli yapıların insan eliyle çıkmış olmasının mümkün olmadığı iddia edilmekteydi. Öyle ki bu yapıların uzaylılar tarafından yapıldığını iddia eden pek çok teori ortaya atılmış durumdadır. Ancak tüm bu teorilerin hiçbir bilimsel dayanağı bulunmadığından hala tartışma konusu devam etmektedir. Günümüz dünyasında dahi yapılması çok uzun seneleri alacak olan bu yapıları binlerce yıl öncesinden insanların yapmış olması bilim adamlarını hayretler içerisine düşürmüştür. Bu durum Göbeklitepe içinde söylenmişti. Ancak bu yapıları insan dışı varlıkların yaptığına dair elimizde herhangi bir somut delil olmadığından bu konu yıllardır tartışmaya açık kalmıştı. Ancak son yıllarda piramitlerin yanında yapılan arkeolojik kazılarda piramitlerin yapımıyla alakalı çok önemli bir keşif yapıldı. Bu keşif tüm insanların kafasındaki soruyu cevaplamaya yetmişti. Yapılan arkeolojik kazılar neticesinde ortaya çıkarılan bu keşifte bir tane papirüs kağıdı bulundu. Ancak bu sıradan bir papirüs kağıdı olmadığı için çok fazla önem arz etmekteydi. Bu papirüs kağıdında piramitlerin nasıl yapıldığı, taş blokların nasıl taşındığı ve kimler tarafından yapıldığına dair pek çok bilgi yer almaktaydı. Bu keşif sayesinde insan dışı varlıkların piramitleri yapma ihtimalleri de yok olup gitmişti. Bunu yapan insanlardı ve bu insanlar kölelerden de oluşmuyordu. Piramitlerin yapımıyla alakalı tüm insanların ilk aklına gelen şey bu yapıların köleler tarafından yapılmış olmasıdır. Ancak 30 ton ağırlığındaki taşların köleler tarafından taşınarak yapılma ihtimali çok düşüktür. Çünkü bu piramitler kölelerin yapabileceklerinden daha fazlasını içermekteydi. Uzunluğu yüzlerce metreyi bulan bu piramitler o dönemki dünyanın en büyük yapılarıydı.
Keops piramidinin gizemleri (Gize piramitleri)
Mısır medeniyeti denilince akla iki şey gelmektedir. Birincisi piramitler, ikincisi ise Keops Piramididir. Bu piramit dünyanın yedi harikasından birisi olup günümüze kadar gelebilen nadir inşalardandır. Bulunduğu dönemde yüksekliği 150 metrenin üstünde olan bu devasa yapı dünyanın en büyük inşasıydı. Pek çok insanın aksine bu yapıyı yapanlar köleler değil ustalar ve mimarlardı. Hatta maaşla çalışıyor ve tüm ihtiyaçları gideriliyorlardı. Köleler dahi et kazanlarının yanında tamamen doyana kadar yemek yiyebiliyor ve rahatlıkla çalışabiliyorlardı. Yapımı ortalama 20 yıl süren bu devasa yapı gizemlerle doludur. Öncelikle nasıl yapıldığıyla alakalı sayısız teori ortaya atılmış durumdadır. Bu yapıları uzaylıların yaptığı, insanların bu denli yüksek ve ağır mimari eserleri yapamayacakları düşünülüyordu. Her taşın ağırlığı 30 tonu bulmakta ve dikine inşa edildiği için o taşların kaldırılması da çok zordu.
Taşların yukarı çıkması için makara sistemi gibi aletlerinde bulunmaması birçok araştırmacıyı bu yapıların uzaylılar tarafında yapıldığına sıcak bakmasına neden oldu. Çünkü taşlarla alakalı en ufak bir taşıma aleti yoktu. Üstelik bu piramidin içi de dışı kadar gizemlerle ve tehlikelerle doluydu. İçerisinde pek çok oda, labirent, tüneller ve tuzaklar bulunmaktaydı. Kral odası herkesin düşündüğü gibi değil yerin altına inşa edilmişti. Mezarın yağmalanmaması ve soyulmaması için bu güvenlik tedbiri alınmıştı. Piramidin içinde çok garip şeylerde bulunmuştu. Özellikle duvar yazılarında, resimlerinde ve diğer bulgularda o dönemlere ait pek çok bilgi gün yüzüne çıkmıştı. Ancak hala piramidin nasıl inşa edildiğiyle alakalı bir bilgi bulunmamıştı. Bu araştırmalar daha fazla araştırmanın yapılmasını tetiklemiş ve en nihayetinde geçtiğimiz son yıllarda yapılan arkeolojik kazılarda elde edilen bir papirüste taşların gemilere yüzdürülerek taşındığı resmedilmiştir. Bu sayede taşların uzak bölgelerden daha kısa zamanda gelmesi sağlanmış ve inşaat başlamıştı. Ancak günümüzde Nil Nehrinin piramitlerden uzak olduğu bilinmektedir. Yapılan araştırmalar neticesinde su kaynağının ortalama 7 kilometre yer değiştirdiği belirtilmektedir. Yani eskiden su kaynakları piramitlere daha yakın olduğu için taşların taşınması da gemiler vasıtasıyla olmuştur. Yapılan araştırmalar neticesinde piramitlere yakın yerde Khufu barajının olduğu tespit edilmiştir. Bu da taşların taşınmasını kolaylaştırmıştır. Taşların üst üste konulması da büyük rampalara sayesinde olmuştur. Bu toprak birikintileri yapılan arkeolojik kazılarla da ortaya çıkarılmıştır. Yani taşların taşınması gemilerle, taşların üst üste konulması da büyük rampalarla olmuştur.
Bu devasa piramit 2,3 milyon taş bloktan oluşmaktadır. 20 yıl inşaatı sürmüş ve 100 bin kişinin çalıştığı tahmin edilmektedir. Zamanla yaşana ekonomik zorluklar bu yapıların içlerindeki hazineleri çıkarmak isteyenlerle zarar görmüştür. Öyle ki mezar hırsızları yüzünden pek çok eser zarar görmüş ve çoğu yok olmuştur. Bazıları ise çalınmış ve satılmıştır. Araştırmacılara göre bu mezar hırsızlarının ve yağmacıların verdiği zarar yüzünden bu yapıların çok küçüldüğünü söylemektedirler.
ipek
Kasım 15, 2022Ses dalgalarını yönetebildikleri, bu sayede yapımını başarabildikleri, o zamanın halkına dair söylenen düşüncelerden birisidir.
karla
Kasım 15, 20221-piramitlerin içerisinde radar,sonar gibi cihazlar çalışmamaktadır
2-piramitin içerisinde süt bir kaç gün tazeliğini korur,sonra bozulmadan yoğurda dönüşür
3-eski mısır piramitlerinin konumları,orion takımyıldızının yeryüzünde yansıması şeklinde konumlandırılmıştır.firavunlar yıldız dinine inanmakta olup öldükten sonra yıldızlara gideceklerine inanıyorlardı
4-çöp tenekesi içindeki yemek atıkları 5 hafta süreyle bekledikten sonra hiç bozulmadan yüz losyonu olarak kullanılır
5-bitkiler piramidin içerisinde daha hızlı büyür
6-piramitlerin iç sıcaklığı daima sabit olup dünyanın ortalama sıcaklığı olan 20 santigrad derecedir.
7-kesik,yanık ve yaralar piramidin içerisinde çabuk iyileşme eğilimi gösterirler
8-piramit kimin adına yapıldıysa,güneş yılda 2 kez kralın doğduğu ve öldüğü gün kralın odasına girer
9-piramidin köşelerindeki yapılarda, piramidin ısı genleşmesine ve depreme dayanabilmesi için yapılmış top şeklinde delikli yuvalar keşfedilmiş
10-piramitlerin yapımında kullanılan harcın orjini bilinmiyor.kimyasal bileşimi biliniyor fakat aynı biçimde üretilemedi
11-büyük piramit dünyanın kara kütlesinin merkezine yerleştirilmiştir.bu şekilde doğu ve kuzey meridyenin kesiştiği 2 nokta vardır.1.si büyük piramitte 2.si okyanustadır.
12-kralın odasında bulunan baca,orion takımyıldızında bulunan al nitak yıldızını görecek şekilde yapılmıştı,orion takımyıldızı eski mısırda tanrı osiris ile ilişkilendirilmiştir
13-piramidin yüzeylerinde yapılmış olan eğrilikler dünyanın eğriliğiyle tam olarak aynı olacak şekilde dizayn edilmiştir
14-piramitler dış yüzeyinde kaplı olan cilalı kireç taşı yüzünden 14.yüzyıla kadar mücevher gibi parıldıyordu.o yüzyılda meydana gelen deprem yüzünden döküldü.
15-kralın odasında iki delik vardı.bunlarda birincisi orion takımyıldızını görüyordu ötekisi ise kuzey yıldızını görüyordu.kuzey yıldızına eski yunanda şeytan yıldızı da denir.
türkan
Kasım 15, 2022Mısır piramitleri, genellikle firavunların mezarları olarak inşa ettirilmiş yapılardır. bilinen en eski piramit 3. hanedan döneminde inşa ettirilmiş ve mimar Imhotep tarafından tasarlanmış olan basamaklı piramittir.