Efes antik şehri nerede bulunmaktadır? Efes şehrinin önemi
Anadolu coğrafyası dünyanın en çok merak edilen bölgelerinden birisidir. Günümüzde bile bu merak halen daha sürmekte ve bu yönde çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle barındırdığı tarihi, kültürü, medeniyetleri ve daha pek çok özelliği ile dünyanın en özel bölgelerinden birisi kabul edilmektedir. Tarih boyunca pek çok medeniyetin kurulduğu bu topraklar pek çok olaya tanıklık etmiştir. Her devirde bilimin, teknolojinin, sanatın ve mimarinin başkenti olan bu topraklar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir yerdir. Özellikle Avrupa ile Asya’yı birbirine bağlaması Anadolu coğrafyasını çok fazla değerli kılmaktadır. Bunun yanı sıra uygun iklim koşullarına sahip olması, verimli toprakların ve su kaynaklarının bulunması Anadolu toprakları için çok fazla önem arz etmekteydi. Bu ve buna benzer pek çok nedenden dolayı Anadolu coğrafyası tarihin neredeyse her devrinde mücadelelere ev sahipliği yapmış bir yerdir. İsyanlar, savaşlar, göçler ve daha pek çok dış etken Anadolu’nun demografik yapısını sürekli değiştirmekteydi.
Antik çağlarda insanların en büyük derdi bol su kaynakları, verimli topraklar ve uygun iklim koşulları olduğundan dünyanın pek çok bölgesinde göçler ve savaşlar yaşanıştır. Bu savaşların en şiddetlisi, en kanlısı hiç kuşkusuz Anadolu topraklarında olmuştur. Tarih boyunca pek çok medeniyetin kurulduğu bu topraklar her zaman bir mücadele alanına dönüşmüştür. Bu yapılan savaşların temel nedeni Anadolu’ya sahip olmaktı. O kadar değerli bir bölge ki pek çok düşünür Anadolu için “Anadolu’yu alan tüm dünyaya hükmeder” söylemlerini sıklıkla kullanmışlardır. Dünyanın tam merkezinde yer alan bu yarımada hem yeraltı kaynaklarıyla hem de yer üstündeki doğal zenginlikleriyle tüm insanların odak noktası olmuştur. Ancak bu bölgeyi elde tutmak hiçte sanıldığı gibi kolay değildir. Tarihte bunun örneğini çok fazla gördük. Her sahip olmak isteyen çok büyük bedeller ödeyerek Anadolu coğrafyasında ayakta durabilmektedir.
Efes antik kenti nerede bulunmaktadır?
Günümüzden çok uzun yıllar önce bu topraklarda yaşamış pek çok medeniyetten birisi olan Antik Yunan bugünkü İzmir ilinin Selçuk içesinde Efes antik kentini kurmuşlardı. Bu antik kent içerisinde barındırdığı sanat eserleriyle, tarihiyle ve inanç merkezi olmasıyla dikkatleri üzerinde çekmeyi başarmıştır. Antik Efes kentinin ilk kuruluşu M.Ö. 6000 yıllarına, kadar inmektedir. Bu tarihler aslında bizleri Anadolu’nun ilk halkı olan Hititlere kadar götürmektedir. Bu antik şehir Hititler döneminde Apasas adıyla bilinen bir yerdi. Nitekim yapılan pek çok arkeolojik kazıda Hitit dönemine ait pek çok kalıntı bulunmuştur. Bu da Hititlerin varlığını kesin olarak kanıtlamıştır. M.Ö. 1050 yıllarında Yunanistan’dan gelen göçmenlerin de yaşamaya başlamasıyla şehrin nüfusu gittikçe artmaya başlamıştır. Efes antik şehri aslında bir liman şehriydi. Bu da şehre girişlerin oldukça kolay olmasını sağlamaktaydı. Efes antik kentine Yunanlıların gelmesiyle şehir Artemis tapınağının bulunduğu bölgeye kaymıştı. Zamanla birkaç kez daha yer değişikliğine uğrayan antik şehir günümüzde Selçuk ilçesi sınırlarında yer almaktadır.
Efes antik şehrini kim kurdu?
Efes antik şehrinin tarihine baktığımızda aslında buranın Makedonyalı Büyük İskender’in zamanında kurulduğunu görmekteyiz. Büyük İskender’in generallerinden birisi olan Lysimakhos tarafından M.Ö. 300 yıllarında kurulmuştur. Makedonyalı Büyük İskender’in Anadolu ve Avrupa kültürünü birleştirmesiyle ortaya çıkan Helenistik kültürünün en gözde şehirlerinden birisi hiç kuşkusuz Efes antik şehri oldu. Her anlamda gelişme gösteren şehirde ortalama olarak 200.000 kişinin yaşadığı tahmin edilmektedir. Çok büyük bir liman kenti olması ekonomik olarak da çok iyi bir durumda olmasını sağlamıştır. Çok zengin ve refah bir toplumun oluşması insanların zamanla mimariye, sanata, edebiyata ve felsefeye olan ilgi artmıştır. Pek çok düşünür, filozof ve daha niceleri yetişmiştir.
Efes antik şehrinin önemi nedir?
Efes antik şehri antik yunan medeniyetinin 12 şehrinden birisiydi. Tarihi cilalı taş devrine kadar ilerleyen bu antik şehir pek çok özelliği ile son zamanların en çok konuşulan konularından birisi olmuştur. Efes antik kenti doğu ve batının tam kesişme noktası olduğundan her alanda gelişme göstermiş ve zamanla genişlemiş bir şehirdir. Pek çok düşünür, filozof ve devlet adamı yetiştiren bu şehir devleti cilalı taş devrine kadar inmektedir. En büyük önemi ise çok büyük bir liman şehri olduğundan Roma döneminde pek çok eyaletin başkenti olmasını sağlamıştır. Ayrıca Efes antik şehrinde Artemis tapınağı ve Anadolu’nun en eski ana tanrıçası olan Kybele bu şehirde yer almaktadır. Ondan dolayı pek çok ziyaretçi akınına uğramıştır. Efes antik kenti dün olduğu gibi bugünde önemini hiç değiştirmemiş ve halen daha milyonlarca turisti ülkemize getirmektedir. Efes antik kentinin önemini daha iyi idrak edebilmek adına ünlü tarihçi Herodot’un şu sözleri çok manidardır. “Yeryüzünde gördüğüm en güzel gökyüzü ve iklim buradadır” der. Bu sözler bizlere Efes antik kentinin çok gelişmiş bir yer olduğunu göstermektedir.
Efes antik kenti milattan önce 2. Yüzyıldan itibaren Romalıların egemenliğine girmeye başlamıştır. Bu egemenlik beraberinde pek çok gelişmeyi de getirmiştir. Zamanla çok fazla gelişen şehir civardaki tüm şehirlerden daha ayrıcalıklı bir konuma yükseldi. Özelliklede liman şehri olması Efes kenti için çok büyük bir ekonomik getiri sağlamıştı. Halkı çok zengin olan ve refah seviyesi hep yüksek olan Efes şehri zamanla felsefeye, edebiyata, tarihe, sanata ve daha pek çok alanda kendilerini geliştirmişlerdir. Liman şehrinin olması Efeslilere çok fazla artı katmaktaydı. Ancak durum 4. Yüzyıldan sonra değişmeye başlamıştı. Artık Efes şehri eskisi gibi çok ihtişamlı ve ticari gelirleri yüksek olan bir liman şehri değildi. Çünkü zamanla Marnas Çayı ve Küçük Menderes nehrinin taşıdığı alüvyonlar şehrin toprak altında kalmasına neden oldu. Zaman zaman temizlenen şehir sürekli olarak yer değiştirmiştir. En son Ayasuluk tepesine gelen şehir Selçukluların eline geçmiştir. Selçukluların yıkılışından itibaren de Osmanlıların hâkimiyetine girmiştir.
Video: Türkiyenin En İLGİNÇ Yeri EFES Antik Kenti – Selçuk İZMİR Gezisi
Efes antik şehrinin kurulma hikâyesi (efsanesi) nedir?
Efes antik şehri eskiden olduğu gibi günümüzde de çok ön planda olan bir yerleşim yeridir. Çok büyük bir liman şehri olan Efes şehri zamanla alüvyonların şehri doldurmasıyla birlikte yavaş yavaş önemini de yitirmeye başlamıştı. Ancak bu şehrin kuruluşunda çok önemli bir efsane yatmaktadır. Bu kadar gelişme gösteren ve büyük öneme sahip olan Efes antik şehri ilk kez milattan önce 11. Yüzyılda Atina kralının oğlu tarafından kurulmuştur. Efsaneye göre kralın oğlu bulundukları yerden daha uzak yerlere yani Ege kıyılarının karşı tarafına gidip keşifler yapmak ister. Önceliklere Delfi kentinde bulunan kâhinlere bu isteğini arz eder ve kâhinlerden yardım ister. Kâhinlerde kralın oğluna domuzun ve balığın olduğu bir yerde şehir kuracağını söylerler. Genç adam ilk başta bu duruma pek bir anlam veremez. Ancak çok meraklı olduğundan Ege’nin karşı tarafına geçmeye karar verir. İlk olarak Küçük Menderes’in ağzında bulunan körfeze gelir. Aradan zaman geçer ve karaya çıkan kralın oğlu tuttukları balıklarla yemek yapmaya başlarlar. Tam o sırada çalılıklardan aniden bir yaban domuzu belirir ve balıkları alıp kaçar. Bunu gören kralın oğlu kâhinlerin ne demek istediğini iyice idrak eder ve ünlü Efes şehrini kurar.