Necip Fazıl sözleri. Necip Fazıl Kısakürek kimdir?
Şiir meraklıları ve edebiyat severler Necip Fazıl sözleri okuyarak ve Necip Fazıl üstünde araştırmalar yaparak şairi tanımaya ve anlamaya çalışırlar.
Necip Fazıl Kısakürek Kimdir?
Necip Fazıl Kısakürek, ünlü bir Türk şairidir. Birçok şiir kitabı ve diğer türlerde eserleri vardır. Hayatı boyunca edebiyatla uğraşmış, kendinden sonra gelen birçok şaire ilham kaynağı olmuştur.
Necip Fazıl Kısakürek Hayatı
Asıl ismi Ahmet Necip Fazıl’dır. Şair, 1904 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. 78 yaşında 1983 yılında yine İstanbul’da vefat etmiştir.
Hayatı boyunca edebiyatla uğraşmış, şiir başta olmak üzere birçok türde eser kaleme almıştır. Aynı zamanda oyun yazarıdır. Sinemaya çevrilmiş senaryoları mevcuttur. Roman kitapları vardır İslam ideolojisine hizmet edecek türde yazılar kaleme almıştır.
Necip Fazıl’ın hayatı 2 grupta incelenir. Kendisi 1930ların ortasına kadar sol görüşe sahipken Abdülhakim Arvasi adlı zatla tanıştıktan sonra tamamen düşünceleri değişmiş, bu tarihten sonra İslamiyet’in ve sağ ideolojinin güçlü temsilcilerinden olmuştur. Kendisi hayatındaki bu değişimden sonra eski yaşam tarzını sorgulayanlara sert eleştirilerde bulunmuş, onları çöplüğü kurcalayan bir köpeğe benzetmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek, hukuk eğitimi almış aynı zamanda felsefe okumuştur. Kazandığı bir bursla Paris’e gitmiş, orada eğitim almıştır. Yurda döndükten sonra siyasi girişimleri de olmuş, çeşitli partilerde aktif rol almıştır.
Büyük Doğu hareketi adı verilen bir akımın kuruculuğunu yapmış, Büyük Doğu ismini verdiği İslamî görüşü savunan dergiyi çıkartmıştır. Kendisi de bu dergide siyasi görüşlerini yazmıştır.
Necip Fazıl Kısakürek Edebi Eserleri
Necip Fazıl, şiirleriyle tanınsa da kendisinin edebiyatın farklı türlerinde eserleri vardır. Çile, Kaldırımlar, Örümcek Ağı gibi şiir kitapları; Bir Adam Yaratmak, Künye, Tohum gibi piyes kitapları vardır. İdeolojik eserleri de mevcuttur.
Tiyatro eserlerinde daha sade, gündelik dilde yazmıştır. İdeolojik eserleri ise yoğun bir dikkat gerektiren mana yönünden derin eserlerdir.
Necip Fazıl Kısakürek Şiir Anlayışı
Necip Fazıl’ın hayatı gibi, şiir anlayışı da iki dönemde incelenir. Bunun sebebi şairin ideolojik anlamda değişim yaşamasıdır. 1940lı yıllara yakın bir zamana kadar bireysel konularda şiirler yazmıştır. Aşk, yalnızlık, sevgili gibi konularda daha yüzeysel şiirleri vardır. Hayat görüşü değiştikten sonra şiir anlayışı da değişmiştir. Dini konulara ve soyut anlatım yönelmiş, şiirlerinde derin bir anlatım teşekkül etmiştir. Her konuda şiir yazan şair, en çok aşk, din, ölüm, insan hakkında şiirler yazmıştır. Şairin bütün şiirlerinde hece ölçüsü kullandığı bilinir. Aruzla yazılmış şiiri yoktur. Hece ölçüsüne önem vermiş, farklı teknikleri bu ölçü üzerinde deneyerek şiirlerini oluşturmuştur.
Felsefe eğitimi aldığı için ve dini inanç yönü kuvvetli olduğu için şairin şiirlerinde mistik bir tarz hakim olmuştur. Deri, soyut, anlamsal açıdan yoğun ancak dil olarak kolay anlaşılır şiirler yazmıştır.
Necip Fazıl’ın şiir anlayışı maddeler halinde toparlanacak olursa;
- Gençlik çağlarında daha çok günlük konular, kişisel sorunlar, bireysellik, yalnızlık, beşeri aşk gibi konularda yazmıştır.
- 1940-43 yıllarından sonra İslam görüşünü savunan felsefi yönü etkili yoğun anlamlı şiirler yazmıştır. Bu dönemde Din, Allah, ilahi aşk, ölüm, insan gibi konulara yönelmiştir.!
- Şiirlerinde dili sadedir, hece ölçüsünü kullanır; ancak anlatım oldukça yoğundur.
- Şiirin araç olduğunu, düşünceleri iletme vasıtası olarak kullanıldığını düşünür.
Kendinden sonra gelen nesli çok fazla etkileyecek şekilde bir akımın öncüsü olmuştur.
Necip Fazıl Kısakürek Siyasi Görüşü
Gençlik çağlarında sol görüşe meyilli bir hayat süren şair, Paris gibi yerlerde bulunduğu için bohem tarz denilen hayat anlayışına bağlı bir siyasi görüş benimsemiştir. Fakat orta yaş çağlarından sonra hayata bakışı ve siyasi görüşü değişmiştir.
Büyük Doğu hareketi tamamen muhafazakar bir İslam anlayışını benimser. Necip Fazıl da bu hareketin nezdinde ömrünün sonuna kadar İslamcı sağ görüşe bağlı kalmıştır.
Necip Fazıl Kısakürek Çile Şiiri Hakkında
Necip Fazıl’ın en bilinen şiirlerinden biri Çile şiiridir. Bunun sebebi şiirin ismini şiir kitaplarına da vermesidir. Şiirlerini Çile isimli kitabında derlemiştir. Çile şiiri incelendiğinde şairin ölümden sonraki yaşamı tasavvur ettiği görülür.
Kıyamet sonrası, yeniden diriliş, insanın kendini arayışı, kargaşa ve çaresizlik hakimdir. Bu şiirin nezdinde dünya hayatının kandırıcı yönüne değinir. İnsanın kendine yabancılaşmasını, yalnızlığın verdiği buhranı anlatır.
Necip Fazıl Kısakürek En Güzel Şiirleri
Şairin en çok sevilen şiiri Kaldırımlar şiiridir. Bu şiirin çok sevilmesinin sebebi hece ölçüsünü ustaca kullanması ve yakaladığı hoş bir ahenktir. Şiirde uyağı çok iyi kullanan şair Kaldırımlar şiirinde bunu zirveye çıkarmıştır. Kaldırımlarda yalnızlık konusu işlenir.
Çile şiiri de şairin sevilen şiirlerindendir. Ahiret, mistisizm, insanın serüveni gibi derin anlamlı şiir birçok yönden dikkat çeken bir eserdir.
Seni dağladılar değil mi kalbim, diye başlayan Dayan Kalbim şiiri de şairin sevilen şiirlerindendir. Şiirde lirik bir hava vardır.
Beklenen şiiri de Şairin unutulmaz şiirlerinden biridir. Şair burada sevgilisine çağrıda bulunur, hiçbir bekleyişin onun bekleyişinden daha uzun ve zor olmadığını ima eder. Kimilerine göre bu sevgili ilahi sevgili olan Allah’tır.
Necip Fazıl Kısakürek Nükteleri
Necip Fazıl, keskin bir zekaya sahiptir. Kendisi hazırcevap ve esprili bir kişiliktedir. Bu sebeple birçok nükteli sözü vardır. Fikirsel anlamda zıt kutuplarda oldukları için Nazım Hikmet ile karşılıklı atışmaları da yer yer esprili ve nüktedan tarzdadır.
Hazırcevaplığı ile her eleştiriye hem güldüren hem düşündüren cevaplar vermiştir. Kendisine bir daha mahkemeye gelmemesi, onu görmeyeceği konusunda uyaran hakime istifa mı ediyorsunuz diyen nüktedan birisidir. Saçı sakalı uzamış halde mahkemede iken kendisine ‘maymuna dönmüşsün’, diyen hakime yönünü sola çevirerek ‘şimdi de duvara döndüm’ diye karşılık vermiştir.
Necip Fazıl Kısakürek Sözleri
Necip Fazıl’ın sözleri, şiirlerinden ya da düzyazı kitaplarından alınan veya Necip Fazıl’In söyleşilerinde not edilen hafızalarda yer edinmiş sözlerdir. Bu sözler derin anlamlar içeren genellikle Allah sevgisi, ahlak, iman gibi konulardadır. ‘Adamlık, cinsiyet değil kişilik meselesidir.’, ‘Öleceğini bilen tek canlı insandır fakat insan ölmeyecekmiş gibi yaşar.’ tarzında hem iğneleyici hem düşündürücü sözleri vardır.
- Kendini dünyalar kadar değerli zannedenlere kısa bir not! Dünya beş para etmiyor.
- Sadece Allah’a inanın. Gerisi inanılacak gibi değil.
- Yaprak ağaçtan sıkılmıştı, bahar bahaneydi.
- Yanında olduğum zamanda değerimi bilmezsen, değerimi bildiğin gün yanında bulamazsın.
- Tereddüt edersen bacakların seni taşımaz… “Yürüyeceğim” de bas ve yürü…
- Sen çok sev de bırakıp giden yar utansın.
- Kurban olduğum Allah’a bile günde beş vakit ulaşılabiliyorken, kendini ulaşılmaz sananlara selam olsun.
- Sevdiğini belli et… Gizlemek başkalarına fırsat vermektedir.
- Yaşamıyoruz… Resimlerimiz, fotoğraflarımız kadar yaşamıyoruz.
- Adamlık cinsiyet değil şahsiyet meselesidir.
- İçimizde bu kadar perişan hale getirilmeseydik; dışımızda bu kadar hürmetsizliğe uğramayacaktık.
- Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, hiçbir şey bizim değil.
- Çok sıkıldıysan hayattan bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir; Yaşamak güzeldir.
- Bu gidişle, utanmaktan utanan bir nesil gelecek.
- Hayatın çilesine tahammül gerek, değil milki sefa ile cefa müşterek? Sizce ağlamak için gözyaşı mı gerek, bazen dertliler de ağlar ama gülerek.
- Armut deyip geçmeyin, onun ilk hecesi çoğu kişide yoktur!
- Bana çağdışı diyorlarmış. Ne büyük bir onur! Ben bu çağın dışında kalmayayım da, içinde mi boğulayım.
- Her ağızda, her telde fanilik diriltisi , sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı !!
- Benim ayağımın altıda müsait başımın üstüde nerde olacağını sen belirle..
- Gökler ağlıyor, biz ağlamışız çok mu? Bize yobaz diyorlar, haberin yok mu?
- Bu nasıl dünya, hikayesi zor.
- Elindeyse zamana, dur, geçme diye dayat. Bir sigara içmekten daha kısa bu hayat.
- Üç günlük dünya için gayret üstüne gayret, ebedi bir yaşam için gayret yok hayret.
- Gençlik… Gelip geçti… Bir günlük süstü; nefsim doymamaktan dünyaya küstü.
- Ne kervan kaldı, ne at, hepsi silinip gitti, iyi insanlar iyi atlara binip gitti.
- İsterseniz hayat aşını verin; sayılı nimetler bal olsa yemem!
- Kimileri vardır aşkın en yücesine layıktır. Kimileri vardır aşkın en yücesini versen de, aşağılıktır.
- Kökünü beğenmeyen dal ve dalını beğenmeyen meyve olgunlaşmadan çürür.
Necip Fazıl Kısakürek Son Şiiri
Ölümünden kısa bir süre önce Zehir isimli şiiri kaleme alan Necip Fazıl’ın en son şiiri bu şiir olmuştur. Kısa bir şiir olan Zehir, iki dörtlükten oluşur. Hece ölçüsü ile yazılmış olup dili sade ve anlaşılırdır.
Bir dönem boyunca insanın varlığının bilinmezliğini sorgulayan şair, öldükten sonraki yaşama fazlasıyla özlem duyar. Hayatın faniliğinden sık sık bahseder. Zehir şiirinde de hayatın özünün bir zehir olduğunu, yokluğa giden yolu yani ölümü arzuladığını, yokluk akrebinin kendisini sokarak yokluğa götürmesini, yani ölümü beklediğini anlatır. Bu son şiirinden kısa bir süre sonra da yokluk dediği makama kavuşmuş ve vefat etmiştir.
Necip Fazıl Kısakürek Nasıl Biriydi?
Kaynaklara göre ve kayıt altına alınan söyleşilerinden anlaşılana göre Necip Fazıl; düşünce yönü oldukça gelişmiş, algıları oldukça açık, her konuda çok boyutlu düşünebilen biriydi.
Hayat anlayışı değiştikten sonra tamamen metafizik gibi konulara kafa yorduğu için sığ bir düşünce yerine anlaşılmak için kafa yormak gereken bir düşünce tarzına sahipti. Sahip olduğu inanca sıkı sıkıya bağlı kalır ve onu sonuna kadar yüksek sesle savunurdu. Ne çok ciddi ne çok lakayt bir tarzı vardı. İnce düşüncesi ve nükteli sözleriyle hafızalara kazınan şair duygusal, mistik, inançlı, enerjisi yüksek, hitabet yeteneği kuvvetli biriydi.
Necip Fazıl’a Neden Üstat Denilmiştir?
Üstat, usta ya da lider anlamlarına da gelen, bir konuda en zirvede olan kişidir. Ders veren hocalara da bazen üstat denir. Bunun sebebi o işin pîri olmalarıdır. Necip Fazıl da şiir alanında birçok şaire yol gösterdiği için ve kalıcılığı yakalayıp ders kitaplarında hayatı ve şiirleri yer alan yüce bir şahsiyet olduğu için üstat olarak anılır. Kendisine şairlerin sultanı unvanı verilmiştir. Bu unvan, yüzyıllar önce başka bir şaire, Bakî’ye verilmişti. Ondan sonra Necip Fazıl’a verilmesi onun şiirde zirvede olduğunu ve üstat yakıştırmasını hak ettiğini gösterir.
Necip Fazıl Kaldırımlar Şiiri
Kaldırımlar, aslında hayat yoludur. Necip Fazıl, Kaldırımlar şiirinde gece vakti yalnız başına kaldırımda yürüyen bir adamı anlatır. Bu adam belki de kendisidir, kendi hayatından yola çıkmış olabilir. Şair kaldırımları adım adım yürürken aslında ömrün aşamalarını anlatır. Kaldırımlar bir metafordur. Kaldırımlarda yürüyen adamsa tam olarak insanoğlunun kendisidir. Vaktin gece vakti olması, karanlığı yani hayattaki zorlukları hatırlatır. Kaldırımlarda başka kimsenin olmaması da insanoğlunun hayatı boyunca yaşam yolunda yalnız yürüdüğünü anlatır.