En güzel ve anlamlı Mevlana sözleri hangileridir?
Tasavvuf denilince akla gelen ilk isimlerdendir Mevlana. Mesnevisi ile bizlere bıraktığı öğütleri, yazıları ve hayatı yaşayış biçimi ile aydınlattığı yolu ve kültürümüzün mirası oluşu ile tanıyoruz kendisini. Geride bıraktığı anlamlı sözler ile ise yüzyıllardan sonra bile hayatı daha anlamlı ve daha doğru yaşamak isteyenlere ışık tutmaya devam ediyor. Saf bir ruhun timsali olmak isteyenlere, iyilik ve güzelliği benimseyenlere ve kendi içinde huzuru bulmak için çaba gösterenlere mahsus sözlerinde gizlenmiş olan derin anlamları ile ruh huzuruna kavuşmayı da mümkün kılıyor.
En güzel ve anlamlı Mevlana sözleri
1200’lü yıllarda yaşamış bir tasavvuf şairi ve ruhsal aydınlanma yaşamış bir din insanı olan Mevlana tarafından kaleme alınan her söz farklı bir duygu ve anlam içerir. Her okuyanın içinde farklı bir şey bulduğu sözleri ise zamana meydan okuyarak bugün bile bizleri aydınlatmaya devam ediyor. İşte Mevlana tarafından sarf edilmiş en güzel ve anlamlı sözler:
- Dost acı söyleyen değildir. Acıyı tatlı söyleyebilendir.
- Kapına geldim. Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki “Kim o” de. Kim olmamı istiyorsan, o olmaya geldim.
- Ay vurmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene kabahati ne Ay’da ne Güneş’te ara. Gözlerindeki perdeyi arala.
- Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın.
- Başta dönüp koşan nice bilgiler, nice hünerler vardır ki, insan onunla baş olmak isterse, baş elden gider. Başının gitmesini istemiyorsan ayak ol.
- Mum olmak kolay değildir, ışık saçmak için önce yanmak gerekir.
- Aşkın hikayesini durmaksızın feryat eden bülbüle değil, sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
- Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin.
- İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak.
- Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur…
- Sen sadece sen değilsin; bensin, benimsin, bendesin.
- Acı, acıyla iyileşir. Aşk ise daha büyük bir aşkla.
- Hayat bir nefestir, aldığın kadar… Hayat bir kafestir, kaldığın kadar… Hayat bir hevestir, daldığın kadar…
- Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır.
- Kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela yazmaz kul azmadıkça.
- Gönül, han değil dergâhtır. Paldır küldür girip çıkılmaz, günahtır!
- İnsanı gördüklerinden ibaret sayma, göremediklerinde ara. içidir hakikatin resmi, dışı sadece bir manzara.
- Aşk; sandığın kadar değil, yandığın kadardır.
- Ayıplarım seni ey gönül; hal bilmeze hal sorarsın, bülbül dururken kargadan gül sorarsın.
- Yüreğimiz kıymet bilene emanet.
- Gülü gülene ver, kalbini sevene ver. Sevmek güzel şeydir kıymet bilene ver.
- Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma. Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır.
- Dilin aşkı yorumlaması güzeldir ama dile gelmeyen aşk daha güzeldir.
- Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.
- Nefsin ejderhadır. Öldü sanma, uykuya dalar o. Dertten eline fırsat düşmediği için uyur. Derdin bitince çıkar hemen. Hüner; dertsizken de nefsi uykuda tutmadadır.
- Her zorluğun sonunda doğan bir ışık vardır. Eğer elleriniz diken yaralarıyla kan revan içinde kaldıysa güle dokunmanıza çok az kalmış demektir.
- Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok!
- Ömründen nasibin, kendini sevgiliden mesut bulduğun andan ibarettir.
- Toprak gibi sessiz olduğum an bil ki; şimşek gibi gökte gürlüyor feryadım.
- Güzelliğin bir damlası olan Leyla için uykuyu haram etmek çok değilse, güzelliğin kaynağı Mevla için bir ömrü feda etmek az bile.
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî kimdir?
13. yüzyılda Anadolu’da yaşamış bir Fars tasavvufçu, ilahiyatçı ve Sufi mistik şairdir. Şiirleri, Farsça yazılmış olsa da, dünya dillerinin çoğuna geniş çapta çevrildi ve çeşitli biçimlere aktarıldı. Mevlana’nın eserleri bugün İran ve Farsça konuşulan ülkelerde geniş çapta okunmaktadır ve çevirileri Türkiye, Azerbaycan, ABD ve Güney Asya’da çok popülerdir. İngilizce’de en çok “Rumi” olarak adlandırılır ve Konya’da yaşamış ve ölmüştür.